Geri

   

 

 

 

İleri

 

33- Kabir Üzerine Oturmaktan ve Kabir Üzerinde Namaz Kılmaktan Nehiy Bâbı

2292- Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Cerir Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Birinizin bir kor üstüne oturup da, o kor'un elbisesini yakması ve taa cildine işlemesi, kabir üzerine oturmasından çok daha hayırlıdır.»

2293- Bize, bu hadîsi Kuteybetü'bnü Saîd dahi rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Abdülazîz yani Derâverdî rivâyet etti. H.

Bana, bu hadisi Amru'n - Nakıd da rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Ebû Ahmed-i Zübeyri rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Süfyân rivâyet etti. Bu râvîlerin ikisi birden Süheyl'den bu isnâdla, bu hadisin mislini rivâyet etmişlerdir.

2294- Bana Alîyyü'bnü Hucr Es - Sa'dî rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Velîd b. Müslim İbn Câbir'den, o da Büsur b. Ubeydillâh' dan, o da Vasile den, o da Ebû Mersed-i Ganevî'den naklen rivâyet etti. Ebû Mersed Şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Kabirlerin üzerine oturmayın; onlara doğru namaz da kılmayın.» buyurdular.

2295- Bize Hasenü'bnü'r - Rabi' El - Beceli rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize İbn'l - Mübarek, Abdurrahmân b. Yezîd'den, o da Busür b. Ubeydillâh'dan, o da Ebî İdrîs-i Ha'lâhTden, o da Vasilet ü'bnü Eskaa' dan, o da Ebû Mersed-i Ganevi'den naklen rivâyet etti; Şöyle dedi: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i:

«Kabirlere doğru namaz kılmayın, üzerlerine de oturmayın. » buyururken İşittim.

Kabir üzerine oturmak îmam Şafiî ile diğer bir çok ulemâya göre haramdır.

Hanefiîler'e göre: Kabir üzerinde oturmak ve uyumak tenzîhen mekruh, büyük ve küçük aptest bozmak gibi şeyler ise tah-rimen mekruhtur.

Mâlikîler'e göre: Kabir üzerinde oturmak ve uyumak caizdir. Büyük ve küçük aptest bozmak gibi şeyler ise haramdır.

Bu hadîslerde kabre karşı namaz kılmanın memnu olduğu tasrîh buyurulmaktadır. Filhakika Hanefiiler'le diğer bir çok ulemâya göre kabre karşı namaz kılmak mekruhtur.

Bu hususta İmâm Şafiî (rahimehüllah): «Bir mahlûkun kabri mescid ittihâz edilecek derecede ta'zîm olunmasını ben, kerîh görürüm. Çünkü bunun hem ona hem ondan sonra gelecek insanlara fitne olacağından korkarım.» demiştir.