Geri

   

 

 

 

İleri

 

19- Cuma'dan Sonra Kılınan Namaz Bâbı

2073- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Hâlid b. Abdüllâh, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen haber verdi, Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Biriniz cuma'yi kıldımı arkasından dört rekat namaz daha kılsın.» buyurdular.

2074- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şey be ile Amru'n-Nâkid rivâyet ettîler. Dediler ki: Bize Abdullah b. İdrîs, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etti. Ebû Hüreyre şöyle dedi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Cuma'dan sonra namaz kılacaksanız dört rek'ât kılın.» buyurdular.

Amr kendi rivâyetinde şu ibareyi ziyâde etmişdir: «İbn İdris dedi ki:

 Süheyl şunları söyledi: Eğer seni her hangi bir şey acele ettiriyorsa, mescidde iki rek'at namaz kıl; evine döndüğün zaman iki rek'at daha

2075- Bana Züheyr b. Harb rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Cerir rivâyet etti. H.

Bize Amru'n-Nâkıd ile Ebû Küreyb dahi rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Vekî', Süfyân'dan rivâyet etti. Cerîr ile Süfyân'ın ikisi birden Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hüreyre'den naklen rivâyet etmişler. Ebû Hüreyre şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

«Sizden her kim cumâ'dan sonra namaz kılacaksa dört rek'ât kılsın.» buyurdular.

Cerîr'in rivâyetinde: «Sizden.» tâbiri yokdur.

2076- Bize Yahya b. Yahya ile Muhammed b. Rumh rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Leys "haber verdi. H.

Bize Kuteybe de rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Leys, Nâfi'den, o da Ab-dullah'dan naklen rivâyet etti ki Abdullah cumâ'yı kıldımı mescidden giderek evinde İki rek'at namaz kılar sonra:

«Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle yapardı, dermiş.

2077- Bize Yahya b. Yahya rivâyet etti.

Dedi ki: Mâlik'e Nâfi’den duyduğum, onun da Abdullah b. Ömer'den naklettiği şu hadîsi okudum: Abdullah, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in nafile namazını tavsif ederek, Şöyle dedi:

«Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) cuma namazından sonra mescidden ayrılmadıkça (nafile) namaz kılmazdı. Sonra evinde iki rek'âf namaz kılardı.»

Yahya: «Zannederim sonra kılardı, diye okudum; yahut: Yüzde yüz öyle okudum.» dedi.

2078- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr rivâyet ettiler. Züheyr dedi ki: Bize Süfyân b. Uyeyne rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Amr, Zührî'den, o da Sâlim'den, o da babasından naklen rivâyet etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Cuma’dan sonra iki rek'ât namaz kılarmiş.

2079- Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Gunder, İbn Cüreyc'den rivâyet etti.

Dedi ki: Bana Ömer b. Atâ' b. Ebi'l-Huvâr haber verdi ki Nâfi' b. Cübeyr, kendisini Sâib İbn Uht-i Nemir'e göndererek Muâviye'nin namaz hususunda onda gördüğü bir şey'i sordurmuş. Sâib şu cevâbı vermiş:

«Evet, ben onunla birlikde Maksûre'de cuma namazını kıldım. İmâm selâm verince ben olduğum yerde ayağa kalkarak namaz kıldım. (Muâviye) içeriye girince bana:

— Bir daha böyle yapma! Cumâ'yı kıldığın vakit konuşmadıkça yahut oradan çıkmadıkça ona başka namaz ekleme. Çünkü Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize, bunu (yani) konuşmadıkça yahut mescıdden çıkmadıkça hiç bir namazın, başka namaza eklenmemesini emretti dıye haber gönderdi.»

2080- Bize Hârûn b. Abdillâh rivâyet etti.

(Dedi ki): Bize Haccâcu bunu Muhammed rivâyet etti.

Dedi ki: İbn Cüreyc: Bana Ömer b. Ata' haber verdi ki, Nâfi' b. Cübeyr, kendisini Sâib b. Yezîd İbn Uht-i Nemir'e göndermiş... diyerek hadisi yukarki hadîs tarzında rivâyet etti. Şu kadar var ki Amr (burada):

«Selâm verince olduğum yerde ayağa kalktım.» demiş: «İmâm»! zikretmemişdir.

Bu hadîslerin Bazıları cuma namazından sonra dört rek'at, Bazıları da iki rek'at sünnet kılınacağına delâlet etmektedirler.

Nevevî diyor ki: «Bu hadîslerin cumâ'nın farzından sonra sünnet kılmanın müstahab olduğu ve sünneti kılmağa teşvik olduğu gibi sünnetin en az iki. en çok da dört rek'at kılınacağına tenbih vardır. Yani Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

Biriniz cumâ'dan sonra namaz kılacaksa, Dört rek'at olarak kılsın; buyurmakla sünnetin dört rek'at kılınmasına tembih buyurmuş, emir sîgasi ile de buna teşvîkde bulunmuşdur.

(Sizden kim namaz kılacaksa...) buyurması, bu namazın vâcib değil; sünnet olduğuna tenbîh içindir, ört rek'atı faziletinden dolayı zikretmiş, bazen de sünnetin en az iki rek'at kılınacağını beyân için, onu iki rek'at kılmışdır. Malûmdur ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ekseri vakitlerde cuma namazının sünnetini dört rek'at olarak kılardı. Çünkü dört kılmayı bize de emir buyurmuş; teşvîkde bulunmuşdu. Emrettiği bir hayrı işlemeğe kendisi elbette herkesden ziyâde rağbet ve hırs gösterir ve bu husûsda herkesden evlâdır.»

Bâbımızın (71 numaralı) hadîsinde râvî Yahya'nın: «Zannederim sonra kılardı, diye okudum. Yahut: Yüzde yür öyle okudum.» demesi. «Sonra kılardı.» ifâdesini okuyup okumadığında tereddüt ettiğindendir. Aficak buradaki tereddütü zan ile yakîn arasındadır. Yani bu kelimeyi ya yüzde yüz okudum, yahut okuduğumu zannediyorum, demek istemişdir. Yahya büyük bir âlim ve hafız olmakla beraber pek ziyâde verâ' ve takva sahibi olduğundan bir çok hadîslerin lâfızlarında şüphe edermiş. Hattâ Ka adı İyâz'in beyânına göre kendisine «şekkâk» yani şüpheci Yahya derlermiş.

Maksure: Mescidin içine yapılan odacıkdır. Bunu ilk defa ihdas eden Hazret-i Muâviye olmuşdur.