10- Cuma Namazının, Güneş Zevale Erdiği Zaman Kılınması Bâbı 2026- Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ile İshâk b. İbrahim rivâyet ettiler. Ebû Bekir dedi ki: Bize Yahya b. Âdem rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hasan b. Ayyaş, Ca'fer b. Muhammed'den, o da babasından, o da Câbir b. Abdillâh'dan naklen rivâyet etti. Câbir Şöyle dedi: «Biz cuma namazını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile bîrlikde kılar; sonra döner de su taşıdığımız develeri dinlendirir dik.» Hasan Dedi ki: «Ben, Ca'fer'e: Bu hangi saatde oluyordu? dedim. Ca'fer: — Güneşin zevâH vaktinde., cevâbını verdi. 2027- Bana Kâsım b. Zekeriyyâ rivâyet etti. (Dedi ki): Bize Hâlid b. Mahled rivâyet etti. H. Bana Abdullah b. Abdirrahmân Ed-Dârimî de rivâyet etti. - (Dedi ki): Bize Yahya b. Hassan rivâyet etti. Her iki râvî birden demişler ki: Bize Süleyman b. Bilâl, Ca'fer'den, o da babasından naklen rivâyet etti ki, babası Câbir b. Abdillâh'a: — Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cuma namazını ne zaman kılardı? diye sormuş; Câbir: — (Bize) cuma namazını kıldırır, sonra develerimizin yanına giderek onları dinlendirirdik.» cevâbını vermiş. Abdullah kendi rivâyetinde: «Güneş zevale erdiği vakit., yani su taşıyan develeri...» ibaresini ziyâde etmişdir. 2028- Bize Abdullah b. Meslemete'bni Ka'neb ile Yahya b. Yahya ve Alîyyü'bnü Hucr rivâyet ettiler. Yahya (Bize haber verdi.) tâbirini kullandı; ötekiler: (Bize, Abdülâzîz b. Ebî Hâzim rivâyet etti.) dediler. Abdülazîz, babasından, o da Sehl'den naklen rivâyet etmiş. Sehl: «Biz ancak cuma namazından sonra kaylûle yapar; yemek yerdik.» demiş. İbn Hucr: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında...» ifâdesini ziyâde etti. 2029- Bize Yahya b. İbrâhîm rivâyet ettiler. Dediler ki: Bize Vekî', Ya'lâ b. Haris El-Muhâribî'den, o da İyâs b. Selemete'bni Ek-va'dan, o da babasından naklen haber verdi. Şöyle dedi: «Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikde güneş zevale erdiği vakit cuma namazını kılar; sonra bölgeyi araştırarak dönerdik» 2030- Bize İshâk b. İbrâhîm rivâyet etti. (Dedi ki): Hişâm b. Abdilmelik haber verdi (Dedi ki): Bize Ya'lâ b. Haris, İyâs b. Selemete'-bi Ekva'dan, o da babasından naklen rivâyet etti. İyâs’ın babası Şöyle dedi: «Biz, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikde cumâ'yı kılar da dönerdik. Ama (henüz) duvarların, gölgeleneceğimiz kadar gölgesini bulamazdık.» Kaylûle hadîsini Buhârî «Kitâbü'l-Cumua» da, gölge hadîsini de «Kitâbü'l-Megâzî» de tahrîc etmişdir. Gölge hadîsini Ebû Dâvûd , Nesâî ve İbn Mâce «Kitâbu's-Salât» da tahrîc etmişlerdir. Kaylûle: Öğle istirâhati, demekdir. Gadât: Kaba kuşluk; gadâ ise: Kuşluk yemeği mânâsına gelir. Güneşin zevalinden. murâd: Semânın ortasından batıya doğru biraz yanlamasıdır. Nitekim Buhârî'nin «cuma» bahsinde Hazret-i Enes'den rivâyet ettiği bir hadîsde: «Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) cum'a namazını güneş (semânın ortasından) yanladığı vakit kılardı.» de-nilmişdir. Mezkûr hadîsi Tirmizî ile Ebû Dâvûd dahi rivâyet etmiş; Tirmizî onun hakkında «Hasen sahîhdir.» tâbirini kullanmış ve «Bu bâbda Selemetü'bnü Ekvâ' ile Câbir ve Zübeyr b. Avvam'dan da hadisler rivâyet edilmişdir. demiştir. Yine bu bâbda Sehl b. Sa'd , Abdullah b. Mesûd, Ammâr b. Yâsir, Sa'dü'l-Kurazî ve Bilâl (radıyallahü anhûm) hazerâtından da rivâyetler vardır. Selemetü'bnü Ekva hadîsini Tirmizî'den maâdâ bütün kütüb-i sitte sahihleri tahrîc etmişlerdir. Gölge hadîsi nâmını verdiğimiz bu hadîs, Bâbımızın son rivâyetidir. Mezkûr hadîsdeki «Gölgeyi araştırarak dönerdik.» ifâdesinden murâd: Gölgenin azlığını beyândır. Gölgenin en az olduğu zaman ise güneşin tam gökyüzünün ortasında bulunduğu andır. Ondan sonraki zamana zeval denir. Râvî bu sözü ile cuma namazının zeval vaktinde kılındığına işaret etmişdir. Çünkü güneşin tam gökyüzünün ortasında bulunduğu zamanda namaz kılmak mekruhdur. Câbir (radıyallahü anh) hadîsini Müslim ile Nesâî rivâyet etmişlerdir. Bâbımızın birinci ve ikinci rivâyetleri bu hadîse âiddir. Zübeyrü'bnü Avvâm hadîsini İmâm Ahmed b. Hanbel tahrîc etmişdir. Mezkûr hadîsde: «Biz, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikde cuma namazını kılar; sonra namazdan çıkarak kale duvarlarına koşuşurduk. Fakat gölge nâmına ancak ayaklarımızı koyacak kadar bir şey bulabilirdik.» denilmişdir. Sehl b. Sa'd hadîsini Buhârî, Müslim, Nesâî ve Tirmizî tahrîc etmişlerdir. Abdullah b. Mes'ûd hadîsini İmâm Ahmed b. Hanbel «Müsned» inde rivâyet etmişdir. Ammâr b. Yâsir hadîsini Taberânî «El-Kebîr» inde rivâyet etmişdir. Bu hadîs Selemetü'bnü Ekva' hadîsi gibidir. Sa'dü'l-Kurazî hadîsini İbn Mâce tahrîc etmişdir. Bilâl (radıyallahü anh) hadîsini dahi Taberânî «El-Kebîr» inde rivâyet etmişdir. Bu hadîsde: «Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cuma günü gölge nalın bağı kadar olduğu ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) minber üzerine oturduğu zaman ezan okunurdu.» denilmektedir. Sa'd-ı Kurâzî hadîsi dahi hemen hemen bunun gibidir. |