55- Yüce Allah'ın: "Daha doğrusu o Kitâb, çok şerefli bir Kur'ân’dır ki, Mahfuz bir levhadadır” (el-Burûc: 21-22); "And olsun Tûr'a, neşredilmiş kâğıdlar içinde yazılı Kitâb'a..." (et-Tûr: 1-3) Kavilleri BâbıKatâde şöyle dedi: "Mestûrin = Satır satır yazılmış", yani "Melekler onu satır satır dizerler, yazarlar" demektir. "Fî Ümmi’l-Kitâb" - Şübhesiz o nezdimizdeki Ana Kitâb'dadır (sabittir)..." (ez-zuhrüf: 4): Kitâb'ın cümlesi içinde, yani aslı içinde sabittir, demektir. " (Hatırla ki, insanın hem sağında hem solunda oturan, onun amellerini tesbît etmekte olan iki de melek vardır.) O, bir söz etmeyedursun, mutlak yanında hazır bir gözcü vardır" (Kaaf: 17-18); yani, o herhangi birşey konuşursa, muhakkak o konuştuğu kelime, üzerine yazılır. İbn Abbâs da şöyle demiştir: "O bir söz atmayadursun..." kavli hakkında: Hayır ve şerr onun üzerine yazılır, ma'nâsınadır, "Yuharrifûne (Onu tahrîf ederler)" (en-Nisâ: 45, el-Mâide: 14, 41), "İzâle ederler" demektir. Halbuki Azîz ve Celîl Allah'ın kitâblarından bir kitabın lafzını giderebilecek hiçbir kimse yoktur. Fakat onlar "Kitâb'ı tahrîf ederler", yani onu te'vîlinden başka olan te'vîl ile te'vîl ederler, demektir. "... Ve in kunnâ an dirâsetihim le gafilîne = Bizden evvel kitâb yalnız iki taifeye indirildi, biz ise onların okuduklarından kesin olarak gafillerdik dememeniz için" (el-En'âm: 156). Buradaki "Dirâsetihim", "Onların okumaları" ma'nâsınadır. "Onu sizin için bir öğüt ve ibret yapalım, onu belleyen kulaklar da bellesin diye" (el-Hakkaa: 12) âyetindeki "Vâiye", "Hafıza" yani "Ezberleyici , onu belleyip muhafaza edici kulaklar” ma'nâsınadır. "... Şu Kur'ân bana, sizi de sizden sonra erişenleri de inzâr etmekliğim için vahyolundu..." (el-En'âm: 19). Yani "Bu Kur'ân bana hem siz Mekke ehlini, hem de sizden sonra Kur'ân kendilerine ulaşacak herkesi inzâr etmekliğim için vahyolundu". Demek ki, Peygamber kıyâmete kadar gelecek herkes için bir nezîr olmuştur. 7648- (Buhârî şöyle dedi:) Bana Halîfe ibn Hayyât (müzâkere yoluyla) şöyle dedi: Bize Mu'temir tahdîs etti. Ben babam Süleyman ibn Tarhan’dan işittim; o da Katâde'den; o da Ebû Râfi'den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Allahu Taâlâ mahlûkları hükmedip tamamladığı zaman, yanında bulunan bir kitâb yazdı da, onda: Rahmetim gadabıma galebe etti -yahut: Rahmetim gadabımın önüne geçti hükmünü yazdı. O kitâb, Arş'ın üstünde, Allah'ın yanındadır". 7649 Bize Mu'temir tahdîs edip şöyle dedi: Ben babam Süleyman ibn Tarhân'dan işittim, şöyle diyordu: Bize Katâde tahdîs etti; ona da Ebû Rafı' tahdîs etmiştir. Ebû Rafı' de Ebû Hureyre (radıyallahü anh)’den işitmiştir: Ebû Hureyre şöyle diyordu: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim, şöyle buyuruyordu: "Muhakkak ki, Yüce Allah mahlûktarı yaratmadan önce bir kitâb yazmış (ve onda): Benim rahmetim gadabımın önüne geçmiştir! diye yazmıştır. O kitâb, Arş’ın üstünde, Yüce Allah'ın yanında yazılmış bir kitâbdır"'. |