14- Zât, Sıfatlar Ve Allah'ın İsimleri Hakkında Zikredilen Şeyler BâbıHubeyb ibn Adiyy el-Ensârî: "Ve zâlik fî zâti'l-ilâhî..." demiş de, Zâtı Yüce Allah'ın ismine yapışarak zikretmiştir. (Yâhud Zât lâfzıyle Allah'ın hakikatini zikretmiştir). 7491 ez-Zuhrî'den (şöyle demiştir): Bana Zuhre oğulları'nın yeminli dostu olan Amr ibnu Ebî Sufyân ibn Esîd ibn Câriye es-Sakafî haber verdi. Bu zât Ebû Hureyre'nin arkadaşlarından idi. Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Uhud'dan sonra Adal ve el-Kâre kabilelerinden bir topluluk: Yâ Rasûlallah, bizde İslâm var, bizimle beraber sahâbîlerinden bizlere dîni öğretecek kimseler gönder, demeleri üzerine) on kişi gönderdi. Bu gönderilenlerden biri Hubeyb el-Ensârî idi.. ez-Zuhrî dedi ki: Bana Ubeydullah ibn Iyâd haber verdi ki, ona da el-Hâris’in kızı Zeyneb şöyle haber vermiştir: O kabîleler zulmedip Hubeyb'i öldürmeye ittifak ettiklerinde Hubeyb, avret yerlerinin kıllarını temizlemek için bu kızdan bir ustura emânet alıp kullanmıştır. Onlar Hubeyb'i öldürmek üzere Harem'den çıkardıkları zaman, Hubeyb şu beyitleri söylemiştir: Ve lestu ubâlî hîne uktelu müslimen, Ala eyyi şıkkın kâne lillâhi masra'î, Ve zâlike fî Zâti'l-İlâhî ve in yese', Yubârik alâ evsâli şılvın mumezza'i, (Ben müslümân olarak öldürülürken Allah için düşüşümün arzın hangi şıkkında olmasına aldırmam! Çünkü bu öldürülmem Allah'ın zâtı (yani O'na tâat ve O'nun rızâsını isteme) yolundadır. Eğer O isterse parçalanmış cesedin her bir eklemi ve kemikleri üzerine bereketler ihsan eder!) Akabinde Hubeyb (iki rek'at namaz kılmış) sonra onu Ukbe ibnu'l-Hâris Ten'îm mevkiinde öldürmüş ve asmıştır. Peygamber, Hubeyb ve arkadaşlarının musibete uğradıkları gün sahâbîlerine onların haberini bildirmiştir. |