Geri

   

 

 

 

İleri

 

19- Yüce Allah'ın Şu Kavilleri Bâbı:

"... İnsanın cedeli ise her şeyden fazladır" (el-Kehf: 54).

"Kitâb ehli olanlarla en güzel olandan başka bir surette mücâdele etmeyin" (el-Ankebût: 46).

7433 ez-Zuhrî'den (o, şöyle demiştir): Bana Alî ibnu Hüseyin haber verdi, ona da babası Hüseyin ibn Alî (radıyallahü anh) haber verdi; ona da babası Alî ibn Ebî Tâlib (radıyallahü anh) haber verip şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gece kendisine ve Rasûlüllah'ın kızı Fâtıma aleyha's-selâma ziyaret için geldi de, bu ikisine hitaben:

— "Sizler namaz kılmaz mısınız?" buyurdu. (Bu sorusu ile teheccüd kılmayı teşvik ediyordu.)

Alî dedi ki: Ben:

— Yâ Rasûlallah! Nefislerimiz ancak Allah'ın elindedir. Bizi uyandırmak istediği zaman uyandırır! dedim.

Alî O' na bunu söylediği zaman Rasülullah geri döndü ve Alî'ye hiçbir cevâb vermedi. Sonra Rasûlüllah dönüp giderken Alî O' ndan, dizini vurarak:

—"Bazen insan ne kadar da çok cidalci oluyor!” (el-Kehf: 54) âyetini söylemekte olduğunu işitmiştir.

Ebû Abdillah el-Buhârî şöyle dedi: Sana geceleyin gelen "Târık"tır. (Işığı ile karanlıkları deldiği için) "en-Necmu’s-sâkibu" (et-Târık: 3) denilir. "et-Târık (Yıldız)”; "es-Sâkıb (Ziya saçan)"dır. Ateş yakacak kimseye emir fiili olarak "Eskıb nârake (Ateşini ziyâlandır)" denilir.

7434 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz mescidde bulunduğumuz sırada Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizim yanımıza çıktı da:

— "Haydin Yahûdîler'in yurduna yürüyün!'' buyurdu.

Bizler O'nun beraberinde yola çıktık, nihayet Yahûdîler'in, içinde âlimlerinin Tevrat okudukları Beytu'l-Mıdrâs'a vardık. Peygamber ayakta dikilip onlara nida ederek:

— "Ey Yahudi topluluğu! İslâm Dîni'ne girin ki, selâmette olunuz!" buyurdu.

Bunun üzerine Yahudiler:

— Sen elçiliğini teblîğ ettin yâ Eba'l-Kaasım! dediler (ve O'na itaate yanaşmadılar).

Râvî dedi ki: Rasûlüllah onlara:

— "Ben ancak bunu, yânı 'İslâm'a girin, selâmette olun' tebliğimin gerçekleşmesini istiyorum" dedi.

Yahudiler yine:

— Sen risâletini teblîğ ettin yâ Eba'l-Kaasım! dediler. Rasûlüllah onlara tekrar:

— "Ben ancak bunu; 'İslâm'a girin, selâmette olun' tebliğimin gerçekleşmesini istiyorum" buyurdu.

Sonra Rasûlüllah bu sözünü üçüncü defa onlara söyledi de ardından şöyle buyurdu:

— "Biliniz ki, Arz ancak Allah'a ve Rasûlü'ne âiddir. Ben sizleri bu arazîden çıkarmak istiyorum. Bunun için sizden her kim kendi malından taşıyamıyacağı birşeyi olursa onu satsın. Yoksa iyi biliniz ki, Arz ancak Allah’a ve Rasûlü'ne âiddir”.