Geri

   

 

 

 

İleri

 

13- Soranın Maksadı Anlaması İçin Bilinen Bir Asılı, Beyân Edilen Bir Asıla Benzeten Kimseye Allah Bu İkisinin Hükmünü Beyân Etmiştir Bâbı

7400 Bana İbnu Vehb, Yûnus'tan; o da İbn Şihâb'dan; o da Ebû Seleme ibn Abdirrahmân'dan; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den şöyle tahdîs etti: Çöl halkından bir A'râbî kişi Rasûlüllah'a geldi ve:

(Yâ Rasûlallah!) Benim kadın siyah bir çocuk doğurdu. Ben bu çocuğu reddetmek istiyorum! dedi.

Rasûlüllah ona:

— "Senin develerin var mı?" diye sordu. Bedevi:

— Evet vardır, dedi. Rasûlüllah:

— "O develerin renkleri nasıldır?" diye sordu. Bedevi:

— Kırmızıdır! diye cevâb verdi. Rasûlüllah:

— "Bunların içinde beyazı siyaha çalar boz deve var mıdır?" dedi.

Bedevî:

— Evet, onların içinde boz renkli develer elbette vardır! diye cevâb verdi.

Rasûlüllah:

— ''Öyleyse bu boz renkler nereden gelmiş düşünürsün?" diye sordu.

Bedevî:

— Yâ Rasûlallah! Bu, soyunun bir damarıdır, ona çekmiştir! dedi.

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "Belki bu oğlan da eski bir soy köküne çekmiştir (yani ona benzemiştir)" buyurdu.

Ebû Hureyre: Rasûlüllah o bedevîye, çocuğunu kendinden nefyetmek hususunda ruhsat vermedi, demiştir.

7401 Bize Ebû Avâne, Ebû Bişr'den; o da Saîd ibn Cubeyr'den; o da İbn Abbâs radıyallahü anhüma'tan şöyle tahdîs etti: Bir kadın Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e geldi de:

— Annem hacc yapmayı nezretmişti, hacc edemeden evvel öldü. Şimdi ben onun adına hacc yapabilir miyim? diye sordu.

Rasûlüllah:

— "Evet, ananın yerine vekâleten hacc etmelisin! Bana ne düşündüğünü söyle: Eğer onun üzerinde bir kula borcu olsaydı, sen ananın bu borcunu öder miydin?" diye sordu.

Kadın:

— Evet öderdim, dedi.

Bunun üzerine Rasûlüllah, onun şahsında:

— "Allah'ın hakkı olan borcu da ödeyiniz! Şübhe yok ki, Allah hakkı ödenmeye başkalarından daha ziyâde lâyıktır!" buyurdu.