Geri

   

 

 

 

İleri

 

22- Bâb: Bir İnsan Bir Kavmin Yanında Birşey Söyler de Sonra Onların Yanından Çıkar ve Söylediğinin Zıddını Söylerse?

7196 Nâfi' şöyle demiştir: Medîne ahâlîsi,Yezîd ibn Muâviye'nin bey'atinden çıktıkları zaman İbn Omer kendine hass cemâatini ve oğullarını topladı da onlara hitaben şöyle dedi:

— Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den işittim: "Verdiği sözünde durmayıp cayan gaddar herbir kişi için kıyâmet gününde bir bayrak dikilir" buyuruyordu. Ve şübhesiz bizler bu adama (yani Muâviye'nin oğlu Yezîd'e) Allah'ın ve Rasûlü'nün bey'at emri üzere bey'at etmişizdir.

Ve ben bir adama Allah'ın ve Rasûlü'nün bey'at emri üzere bey'at edilip de sonra o adam için kıtal bayrağı dikilmesinden daha büyük bir gadr ve sözünden cayma bilmiyorum. Ve yine ben sizden hiçbir kimseyi Yezîd'in bey'atinden çıkıp da bu işte başka bir kimseye bey'at ettiğini bilmiyorum. Şayet böyle birşey olmuşsa, onunla benim aramda muhakkak bir kesici ve ayırıcı olmuş olur! dedi.

7197-......Ebû'l-Minhâl Seyyar ibn Selâme şöyle dedi: (Ebû Sufyân'ın oğlu) Abdullah ibnu Ziyâd ve Mervân ibnu'l-Hakem Şam'da hâkim oldukları, Abdullah ibnu'z-Zubeyr de Mekke'de hilâfet üzerine hareket ettiği, Basra'da da Kurrâ (yani Haricîler) yine hilâfete karşı isyan ettikleri zaman, ben babam Selâme er-Riyâhî ile beraber Ebû Berze el Eslemî (radıyallahü anh)'nin yanına gittik, nihayet evinde huzuruna girdik. O kendisine âid olan kamıştan yapılmış yüksek bir odanın gölgesinde oturuyordu. Biz onun yanına oturduk ve babam ondan hadîs tahdîs etmesini istedi de:

— Yâ Ebâ Berzete! İnsanların içine düştükleri hâli görmez misin? dedi.

Onun ilk konuştuğunu işittiğim söz şudur:

— Şübhesiz benim Allah katında sevâb istediğim birşey şudur: Ben Kureyş'ten birtakım kabilelere Öfkelendim: Şübhesiz sizler, ey Arab topluluğu; sizler bilmekte olduğunuz şu zillet, azlık, sapıklık hâli üzere idiniz. Muhakkak ki, Allah sizleri İslâm Dîni ile ve Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ile kurtardı, nihayet sizler görmekte olduğunuz şu izzet, çokluk ve hidâyete ulaştınız. Ve şu dünyâ sizin aranızı ifsâd edip bozdu. Ve şu Şam'da bulunan adam (yani Mervân ibnu'l-Hakem) vallahi eğer mukaatele ederse muhakkak dünyâ üzerine harb eder. Şu sizlerin arasında bulunan kimseler (yani Basra kurrası olan Haricîler) vallahi mukaatele ederlerse muhakkak dünyâ üzerine mukaatele ederler. Şu Mekke'de bulunan kimse (yani Abdullah ibnu'z-Zubeyr) de vallahi ancak dünyâ üzerine mukaatele eder! dedim.

7198 Huzeyfe ibnu'l-Yemân (radıyallahü anh): Bugün zamanımız münafıkları, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanındaki münafıklardan daha şerirdirler. Çünkü saadet asrındaki münafıklar nifaklarını gizlerlerdi. Bugünküler ise bütün bütün açığa vuruyorlar, demiştir.

7199 Yine Huzeyfe (radıyallahü anh): Nifak, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında mevcûd idi. Bugün ise nifak îmândan sonra küfürdür, demiştir.