16- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: "Fitne doğu cihetindedir” Kavli Bâbı7181 Bize Hişâm ibn Yûsuf, Ma'mer'den; o da ez-Zuhrî'den; o da Sâlim'den; o da babası Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) 'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) minberin yanında ayağa kalktı da (doğuyu işaret ederek iki kerre): — "Fitne şu taraftadır, fitne şu taraftadır: Şeytânın boynuzu doğduğu yerdedir -yahut: Güneşin boynuzu doğduğu yerdedir-" buyurmuştur. 7182 BizeLeys, Nâfi'den; o da İbn Omer (radıyallahü anh) 'den tahdîs etti ki, o: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gündoğusu tarafına yönelmiş olduğu hâlde: — "Dikkat edin! İyi biliniz ki, fitne işte bu taraftadır; şeytânın boynuzu doğduğu yerdedir!" buyururken işitmiştir. 7183 İbn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zikretti ve: — "Yâ Allah, Şam'ımızda bize bereket ihsan et! Yâ Allah, Yemen'imizde bize bereket ihsan et!" diye duâ etti. Sahâbîler: — Yâ Rasûlallah, Necd'imizde de! diye niyaz ettiler. Rasûlüllah: — "Yâ Allah, bize Şam'ımızda bereket ihsan eyle! Yâ Allah, bize Yemen'imizde bereket ihsan eyle!" diye duâ etti. Sahâbîler: — Yâ Rasûlallah, Necd'imizde de! dediler. İbn Omer dedi ki: Zannediyorum Rasûlüllah, üçüncü defasında: — "Zelzeleler ve fitneler işte oradadır. Şeytânın karn'ı (yânı hizib ve ümmeti) de orada çıkacaktır!" buyurdu. 7184 Saîd ibn Cubeyr şöyle dedi: Bizim yanımıza Abdullah ibn Omer çıktı, biz de kendisinden bize (rahmet ve ruhsatı şâmil) güzel hadîs tahdîs etmesini ümîd ettik. Saîd dedi ki: Bizden önce bir insan ona doğru ileri geçti de: — Yâ Ebâ Abdirrahmân! Bize fitnedeki kıtalden tahdîs et! Yüce Allah "Fitne kalmayıncaya, dîn de Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın... " (el-Bakara: 193; el-Enfâl; 39) buyuruyor, dedi. Bunun üzerine İbn Omer (radıyallahü anh): — Sen fitne nedir bilir misin? Anan seni zayi' etsin! Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) ancak müşriklerle mukaatele ederdi. Onların dînlerine girmek bir fitnedir. O'nun kıtali, sizin kıtaliniz gibi mülk, yânı iktidar üzerine değildi, dedi. |