47- Ta'Bir Edici, Tabirde Îsabet Etmediği Zaman Ru'yâ Tefsirinin İlk Ta'Bir Ediciye Âid Olacağı Görüşüne İ'tikaad Etmeyen Kimse Bâbı7133 İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle tahdîs ediyordu: Bir kişi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a geldi de şöyle dedi: — Ya Rasûlallah! Ben bu gece ru'yâmda yerle gök arasında bir bulut gördüm, ondan yere yağ ve bal yağıyordu. İnsanların da bu yağdan ve baldan avuç avuç almakta olduklarını görüyordum. Kimi çok, kimi az topluyordu. Bu sırada yerden göğe bir ip uzandığını gördüm. Onun ardısıra Seni görüyordum ki Yâ Rasûlallah, Sen o ipe tutunup yukarıya (göğe doğru) yükseldin. Sonra o ipi başka bir kimse tuttu, o da yükseldi. Sonra başka bir kimse daha tutup bu (üçüncü kimse) de yükseldi. Sonra (dördüncü) biri tuttu. Fakat bu defa ip koptu. Sonra ip bağlanıp bitiştirildi. Bunun üzerine Ebû Bekr: — Yâ Rasûlallah, babam anam Sana feda olsun! Vallahi beni bırakıp herhalde müsâade ediniz de, bu ru'yâyı ben ta'Bir edeyim! dedi. Rasûlüllah da: — "Haydi ta'Bir et!" diye izin verince, Ebû Bekr şöyle yordu: — Bu zâtın gördüğü bulut, İslâm'dır. Ondan yağan yağ, bal Kur'ândır. Onun tatlılığından çok veya az (kaabiliyet derecelerine göre, müslümânlar) faydalanacaklardır. Gökten yere erişen ip de, üzerinde bulunduğun hakk ve adalet ipidir. Sen onu tutuyorsun. Allah da Sen'i yükseltiyor. Sen'den sonra o hakk ve adalet ipini başka birisi tutacak ve o iple yükselecek. Sonra başka birisi daha tutacak, o da yükselecek. Sonra bir kimse daha tutacak, fakat ip kopacak. Sonra onun için bağlanıp, o da yükselecek. Bu ta'bîrin sonunda Ebû Bekr: — Yâ Rasûlallah, babam anam Sana kurban olsun! Bana haber versen, bu ta'bîrimde isabet mi ettim, yoksa hatâ mı ettim? diye sordu. Rasûlüllah: — "Bâzısında isabet, bâzısında hatâ ettin" buyurdu. Ebû Bekr: — Yâ Rasûlallah, hatâ ettiğim ciheti Allah rızâsı için bana haber versen! dedi. Rasûlüllah: — "Allah adına and vererek ısrar etme!" buyurdu. |