Geri

   

 

 

 

İleri

 

13- Kadınların Ru'yâsı Bâbı

7089 Bana Hârice ibn Zeyd ibn Sabit şöyle haber verdi: Ensâr'dan bir kadın olan Ümmü’l-Alâ (radıyallahü anh), Rasûlüllah ile bey'at etmiştir. Ümmü’l-Alâ, râvîsi Hârice'ye, kendilerinin Muhâcirler'i aralarında kur'a ile taksim ettiklerini haber verip şöyle demiştir: Bizim ailemizin payına Usmân ibn Maz'ûn düşmüştü. Biz Usmân'ı evlerimizde konukladık. Fakat Usmân (bir müddet sonra) ölüm sebebi olan bir hastalıkla hastalandı. Vefat edince gasledildi ve kendi elbisesi içinde kefenlendi. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) cenazenin yanına geldi. Ümmü’l-Alâ dedi ki: Ben (cenazeyi tezkiye ederek):

— Ey Ebâ's-Sâib! Allah'ın rahmeti senin üzerine olsun! Benim (senin hakkında bildiğim ve cemâate bildirmek istediğim) şehâdetim şudur ki: Allahü Taâlâ muhakkak sana ikram etmiştir! dedim. Bunun üzerine Rasûlüllah:

— "Allahü Taâlâ'nın bu ölüye ikram ve inayet buyurduğunu sana ne bildiriyor?" buyurdu.

Ben de O'na:

— Yâ Rasûlallah! Babam Sana feda olsun! Allah (bu îmânlı kuluna ikram etmez de) kime ikram eder? dedim.

Bu defa da Rasûlüllah:

— "Usmân ibn Maz'ûn'a gelince; yemîn ederim ki, ona yakın gelmiştir (yani o ölmüş bulunuyor). Ve yine Allah'a yemîn ederim ki, ben de bu ölü için hayır ve saadet umarım. Yine Allah'a yemîn ederim ki, ben Allah'ın Rasûlü iken bana (ve size yarın) Allah tarafından ne muamele edileceğini bilemem!" buyurdu.

Bunun üzerine Ümmü’l-Alâ dedi ki:

— Vallahi bundan sonra ben kimseyi tezkiye etmeye cesaret edemiyorum! demiştir.

7090 Bize Şuayb, ez-Zuhrî'den bu hadîsi haber verdi:

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "Ben Usmân ibn Maz'ûn'a da ne yapılacağını bilmem" buyurdu.

Ümmü’l-Alâ: Rasûlüllah'ın bu sözü beni kederlendirdi de akabinde uyudum. Ru'yâmda Usmân'a âid akmakta olan bir pınar gördüm. Uyanınca bu ru'yâyı Rasûlüllah'a haber verdim. Rasûlüllah:

— "Bu senin Usmân için gördüğün akan pınar, onun (sevâb getiren) amelidir" buyurdu.