3- Farzları Kabul Etmekten Çekinenlerin Ve Dînden Dönmeğe Nisbet Edilenlerin Öldürülmeleri Bâbı7010 İbn Şihâb şöyle demiştir: Bana Ubeydullah ibnu Abdillah ibn Utbe haber verdi ki, Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat edip, Ebû Bekr halîfe yapıldığı ve Arab kavminden kâfir olanlar kâfirliğe döndükleri zaman, (ordu gönderilmesinde) Omer: — Yâ Ebâ Bekr! Bu insanlara karşı nasıl harb açar, kıtal yaparsın? Halbuki Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Ben insanlarla, onlar Lâ ilahe ille'llâh' deyinceye kadar harb etmeye emrolundum. Her kim bu 'Lâ ilahe ille’llâh' şehâdet kelimesini söylerse, hakkı ile olmak hâriç, benden malını ve canını korumuş olur, (gizli küfür ve ma'siyetinin) hesabı ise, Allah'a âiddir" buyurmuştu, dedi. 7011- Ebû Bekr cevaben: — Vallahi ben, namaz ile zekât arasını ayıran kimselerle muhakkak harb ederim. Çünkü zekât, mâlî bir haktır. Allah'a yemîn ederim ki, bunlar Rasûlüllah'a veregeldikleri bir dişi oğlağı, benden men' ederlerse, bu men' ediş üzerine onlarla muhakkak harb ederim! dedi. Bunun üzerine Omer: — Vallahi şunu gördüm ki, mürtecilerin katli hakkındaki halîfenin bu hükmü, Allah'ın, Ebû Bekr'in gönlünde yarattığı genişliğin eseridir. Bu sayede onlarla harb etmenin hakk olduğunu öğrendim! Dedi. |