14- Yüce Allah'ın Şu Kavli Bâbı:“Erkek hırsızla kadın hırsızın -o işlediklerine bir karşılık ve ceza ve Allah'tan (insanlara) ibret verici bir ukubet olmak üzere- ellerini kesin!... " (el-Mâide: 38). Ve ne kadar malda el kesilir? Alî (radıyallahü anh), hırsızın elini avuçtan (yahut bilekten) kesmiştir. Katâde, hırsızlık yapmış bir kadında onun yalnız sol eli kesildi, onda başka bir kesme olmadı, demiştir. 6876 Bize İbrâhîm ibn Sa'd, İbn Şihâb'dan; o da Urve'den tahdîs etti ki, Âişe (r. anha): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) "Hırsızın eli, dörtte bir dînâr ve daha fazla kıymette mal çaldığı zaman kesilir" buyurdu, demiştir. Bu hadîsi ez-Zuhrî'den rivayet etmekte Abdurrahmân ibn Hâlid, ez-Zuhrî'nin erkek kardeşinin oğlu ve Ma'mer ibn Râşid üçlüsü de İbrâhîm ibn Sa'd'a mutâbaat etmişlerdir. 6877 Bu seneddeki râvîler de Âişe (r.anha)'den, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in "Hırsızın eli dörtte bir dinarda kesilir" buyurduğunu nakletmişlerdir. 6878 Âişe (r.anha) buradaki râvîlere, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: "Dinar'ın dörtte biri kıymetindeki hırsızlıkta el kesilir" buyurduğunu tahdîs etmiştir. 6879 Bize Abde, Hişâm'dan tahdîs etti ki babası Urve şöyle demiştir: Bana Âişe (r. anha): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında hırsızın eli ancak hacefe denilen kalkan veya turs denilen kalkan kıymetinde bir mal çaldığında kesilirdi, diye haber verdi. 6880- Bize Usmân ibn Ebî Şeybe tahdîs etti. Bize Humeyd ibn Abdirrahmân tahdîs etti. Bize Hişâm, babası Urve'den; o da Âişe'den bunun benzeri hadîsi tahdîs etti. 6881 Bize Hişâm ibn Urve, babasından haber verdi ki Âişe (r. anha): — Hırsızın eli hacefeden yahut tursten daha aşağıda bir mal için kesilmezdi. Bunların herbiri kıymetli şeylerdi, demiştir. Bu hadîsi Vekî' ile İbn İdrîs de Hişâm'dan; o da babasından mürsel olarak rivayet etmiştir. 6882 Âişe (r. anha): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanında hiçbir hırsızın eli mıcenn denilen yahut hacefe denilen bir kalkan bedelinden daha aşağıda bir mal için kesîlmemiştir. Halbuki bu kalkanlardan herbiri kıymetli şeylerdi, demiştir. 6883 Bana Mâlik ibn Enes, Abdullah ibn Omer'in himayesinde bulunan Nâfi'den; o da Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) 'den tahdîs etti ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) değeri üç dirhem olan bir kalkan hırsızlığında hırsızın elini kestirmiştir. Ve ona Nâfi'den rivayette Muhammed ibn İshâk mutâbaat etmiştir. el-Leys de: Bana Nâfi' "Semenehu" yerine "Kıymetehu" şeklinde tahdîs etti, demiştir. 6884 Bize Cuveyriye, Nâfi'den tahdîs etti ki, İbn Omer (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) üç dirhem değerinde olan bir kalkan hırsızlığında hırsızın elini kestirdi, demiştir. 6885 Ubeydullah şöyle demiştir: Bana Nâfi' tahdîs etti ki, Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) semeni üç dirhem olan bir kalkan hırsızlığında hırsızın elini kestirdi, demiştir. 6886 Bize Mûsâ ibn Ukbe, Nâfi'den tahdîs etti ki, Abdulah ibn Omer (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) semeni üç dirhem olan bir mıcenn kalkanı hırsızlığında hırsızın elini kestirdi, demiştir 6887 Bize el-A'meş tahdîs edip şöyle dedi: Ben Ebû Salih'ten işittim, şöyle dedi: Ben Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den işittim, şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Allah şu hırsıza la'net etsin ki, o bir miğfer çalar da eli kesilir, bir ip çalar da (o küçük şey sebebiyle) eli kesilir!". |