37- Allah'a Tâat Yolunda Nefsîyle Mücâhede Eden Kimse (nin Fazileti) Bâbı6579 Bize Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) tahdîs etti. Muâz ibn Cebel (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben bineği üzerinde iken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in arka tarafına binmiş, O'nunla aramda ancak semerin ağacı olup beraber yol aldığımız sıra bana: — "Yâ Muâz!" diye nida etti. Ben: — Lebbeyke yâ Rasûlallahi ve sa'deyke (= Buyur yâ Rasûlallah, tekrar tekrar emrine hazırım, tekrar tekrar yardıma hazırım)! dedim. Sonra bir müddet yürüdü. Sonra yine: — "Yâ Muâz!" diye seslendi. Ben: — Buyur yâ Rasûlallah, tâate hazırım, yardıma hazırım! dedim. Sonra bir müddet daha yürüdü. Sonra yine: — "Yâ Muâz ibne Cebel!" diye seslendi. Ben: — Buyur yâ Rasûlallah, itaatine ve yardım etmeye hazırım! dedim. — "Allah'ın kulları üzerinde ne hakkı vardır bilir misin?" diyre sordu. Ben: — Allah ve Rasûlü en bilendir, dedim. — "Allah’ın kulları üzerinde sabit olan hakkı, kulların Allah'a itaat ve ibâdet etmeleri ve Allah'a hiçbirşeyi ortak kılmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir süre daha yürüdü. Sonra: — "Yâ Muâz ibne Cebel!" dedi. Ben yine: — Lebbeyke yâ Rasûlallahi ve sa'deyke! dedim. — "Kullar bu tevhîd ve ibâdeti yaptıkları zaman, kulların Allah üzerindeki hakları nedir bilir misin?" diye sordu. Ben: — Allah ve Rasûlü en bilendir! dedim. — "Kulların Allah üzerindeki hakkı, Allah'ın onları azâb etmemesidir" buyurdu. |