Geri

   

 

 

 

İleri

 

10- (Peygamber Kadınlarının Erkeklerden Perde Arkasına Çekilmeleri Hakkındaki) Hicâb Âyetinin İnmesi Bâbı

6310 ibn Şihâb şöyle demiştir: Bana Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) Rasûlüllah'ın Medine'ye geldiği zaman on yaşında olduğunu haber verip şöyle dedi: Ben RasûIullah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a hayâtının on yılında hizmet ettim. Ben Hicâb Âyeti'nin indirildiği zamanki iniş sebebini, insanların en iyi bileni oldum. Ubeyy ibn Ka'b bile bu vak'ayı bana sorardı. Hicâb'ın inişinin evveli, Rasûlüllah'ın Zeyneb ibnetu Cahş ile evlenip zifaf olduğu zamandadır. O gün Rasûlüllah dâmâd olarak sabaha ulaştı da insanları düğün aşına da'vet etti. İnsanlar gelip yemekten yediler. Sonra çıkıp gittiler. Onlardan bir topluluk gitmeyip, Rasûlüllah'ın yanında oturup kaldılar. Ve bu kalışı da epey uzattılar. Rasûlüllah onların çıkıp gitmeleri için ayağa kalktı da odadan dışarı çıktı. Ben de O'nunla beraber dışarı çıktım. Rasûlüllah yürüdü, ben de beraberinde yürüdüm. Rasûlüllah, Âişe'nin odasının kapısına kadar gitti. Sonra bu oturanların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de beraberinde döndüm. Nihayet Zeyneb'in yanına girdi. Baktık ki, konuklar dağılmamış, hâlâ oturmaktalar. Rasûlüllah yine geri döndü, ben de beraberinde döndüm. Âişe odasının kapısına kadar ulaştı. Sonra onların çıkıp gittiklerini sanarak geri döndü. Ben de beraberinde döndüm. Bu sefer onların çıkıp gittiklerini gördük. Akabinde Hicâb Âyeti indirildi de, Rasûlüllah benimle kendisi arasına bir perde gerdi.

6311 Bize Ebû Mıclez tahdîs etti ki, Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Zeyneb bintu Cahş ile evlendiği zaman, insanlar Zeyneb'in odasına girip düğün aşı yediler. Sonra da oturup konuşuyorlardı. Peygamber kalkmaya hazırlanır gibi vaziyet alarak bunların kalkıp gitmelerine işaret etti. Fakat onlar kalkmadılar. Peygamber onların kalkmadıklarını görünce, kendisi kalktı. Kendisi kalkınca oturanlardan da birkısmı kalktı. Topluluğun bakıyyesi oturup kaldı. Peygamber (diğer kadınlarının odalarına gidip hâl hatır sorduktan sonra) Zeyneb'in odasına girmek için geldiği hâlde, topluluk hâlâ'oturuyorlardı. (Peygamber tekrar Âişe'nin odasına doğru gitti.) Sonra onlar (durumu anladılar da) kalkıp gittiler. Ben onların kalkıp gittiklerini Peygamber'e haber verdim. Peygamber geldi ve Zeyneb'in odasına girdi. Ben de içeriye girmeye davrandım. Peygamber benimle kendisi arasına kapı perdesini indirdi. Yüce Allah şu âyetleri indirdi:

"Ey îmân edenler, (bundan sonra) Peygamber'in evlerine yemeğe da'vet olunmaksızın, vaktine de bakmaksızın girmeyin. Fakat da'vet olunduğunuz zaman girin. Yemeği yiyince dağıtın. Söz dinlemek veya sohbet etmek için (izinsiz) girmeyin. Çünkü bu, Peygamber'e eza vermekte, O sizden utanmaktadır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez. Bir de O 'nun zevcelerinden lüzumlu birşey istediğiniz vakit perde ardından sorup isteyin. Bu, hem sizin kalbleriniz için, hem onların kalbleri için daha temizdir..." (el-Ahzâb: 53).

Ebû Abdillah el-Buhârî: Bu hadîste, Peygamber'in kalkıp dışarı çıktığı zaman oturup kalanlara izin vermediği fıkhı vardır. Ve yine bunda, Peygamber'in onların kalkmalarını isteyerek kalkmağa davranmasında, böylece ta'rîz etmenin cevazı hükmü de vardır, demiştir.

6312  İbn Şihâb şöyle dedi: Bana Urvetu'bnu'z-Zubeyr haber verdi ki, Peygamber'in zevcesi Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Omer ib-nu’l-Hattâb, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a:

— Kadınlarını perde arkasına alsan! (Çünkü onlarla iyi de, kötü de konuşuyor), der dururdu.

Aişe dedi ki: Rasûlüllah bunu yapmadı. Peygamber'in kadınları geceden geceye Menâsı' denilen tarafa doğru ihtiyâçlarını gidermek için dışarıya çıkarlardı. Bir kerresinde Sevde bintu Zem'a, ihtiyâcı için dışarı çıkmıştı. Şevde, uzun boylu bir kadındı. Omer ibnu'l-Hattâb mecliste otururken onu görünce:

— Yâ Sevde, ben seni tanıdım, demişti.

Omer bu sözü, Hicâb emrinin indirilmesini çok istemekte olduğu için söylemişti.

Âişe dedi ki: Bunun üzerine Azîz ve Celîl olan Allah, Hicâb Âyeti'ni indirdi.