82- İnsanların Beraberinde Mudârât, yani Yumuşak Sözlü Olup Kaba ve Sert Davranmamak ve (Mümkin Olduğunca Sürtüşmeden) Hoş Geçinmek BâbıEbu'd-Derdâ'dan: Bizler birtakım toplulukların yüzlerine karşı dişlerimizi meydana çıkarıp gülümserdik, Halbuki kalblerimiz onlara muhakkak la'net ederdi, dediği zikrolunur. 6199 Âişe (r.anha) Urve'ye şöyle haber vermiştir: Bir adam Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in huzuruna girmeye izin istedi. Peygamber: — "Ona izin veriniz. O aşiretin ne kötü oğludur- yahut; Aşiretin ne kötü kardeşidir-!" buyurdu. O kimse yanına girince Peygamber ona karşı yumuşak sözler söyledi. Ardından ben kendisine: — Yâ Rasûlallah! Biraz önce Sen onun için söylediğin sözü söyledin. Sonra da ona yumuşak konuştun? dedim (sebebini sordum). Rasûlüllah: — "Ey Âişe! Allah katında mevki bakımından insanların en şerlisi (dünyâda) kötülüğünden korunmak için insanların terkettiği -yahut: Karşılaşmak ve konuşmaktan vazgeçip bıraktığı- kimsedir" buyurdu. 6200 Bize Eyyûb, Abdullah ibn Muleyke'den şöyle haber verdi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e dîbâc kumaşında altın düğmeli birçok kaftanlar hediye edilmişti. Kendisi bu kaftanları sahâbîlerinden bâzı insanlar arasında taksim etti de onlardan birini Mahrame için ayırdı. Mahrame yanına gelince: — "Bunu senin için sakladım" buyurdu. Râvî Eyyûb kendi elbisesiyle işaret edip: Peygamber bu sözü söylerken kaftanı Mahrame'ye böyle gösteriyordu. Mahrame'nin huyunda bir sertlik vardı, demiştir. 6201- Bu hadîsi Hammâd ibn Zeyd, Eyyûb'dan rivayet etti. Hâtem ibnu Verdân da şöyle dedi: Bize Eyyûb, İbnu Muleyke'den; o da el-Misver'den: Peygamber'e birçok kaftanlar gelmişti, diye tahdîs etti. |