Geri

   

 

 

 

İleri

 

22- Damgalı Siyah Yün Kumaş Bâbı

5882 Bize İshâk ibn Saîd, babası Saîd ibnu Fulân'dan -ki o Amr ibnu Saîd ibni'l-Âs'tır-; o da Hâlid ibnu Saîd'in kızı Ümmü Hâlid'den tahdîs etti ki, bu kadın şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e birçok elbiseler getirilmişti. Bunların içinde bir küçük siyah yün kumaş vardı. Peygamber oradaki topluluğa:

— "Bu küçük siyah yün kumaşı kime giydirelim diye düşünürsünüz?" diye sordu.

Topluluk susup cevâb vermedi. Peygamber:

— "Ümmü Hâlid'i bana getirin!" buyurdu.

Bunun üzerine Ümmü Hâlid küçük bir kızını taşıyarak huzura getirildi. Peygamber o siyah yün kumaşı eline aldı da onu Ümmü Hâlid'e giydirdi. Ve:

— "Sen bunu sağlıkla eskit ve parçala!" buyurdu.

Hamîsa denilen bu yün kumaşta yeşil yahut sarı damgalar vardı. Bundan sonra Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "Yâ Ümme Hâlid! Bu yün kumaşın alemi (yani damgası) senehtir senehtir!" buyurdu.

Bu "Seneh" kelimesi Habeşçe olup, "Güzel" ma'nâsmadır.

5883 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Annem Ümmü Suleym, kardeşim Abdullah ibn Ebî Talha'yı doğurduğu zaman bana:

— Yâ Enes! Şu oğlana bak! Sakın ona zarar verecek hiçbirşey isabet ettirmeden, Peygamber'in yanına götür, Peygamber onun damağını çiğnemle ovuşturur, dedi.

Bunun üzerine ben çocuğu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e getirdim. O sırada Peygamber bir hurmalık içinde bulunuyordu, üzerinde hureysiyye denilen yün kumaş vardı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) fetih zamanında kendisine gelmiş olan yük develerini damgalamakla meşgul oluyordu.