18- Bürde Çeşitleri, Hıbere Ve Şemle Denilen Giyecekler BâbıHabbâb ibnu'l-Erett: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Ka'be'nin gölgesinde bürdesini yastık ederek dayandığı sırada kendisine geldik de müşriklerin ezalarından şikâyet ettik... demiştir. 5869 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın beraberinde yürüyordum. Rasûlüllah'ın üzerinde Necrân dokumalarından kalın kenarlı bir bürde (yani kaftan) bulunuyordu. Bir çöl Arab'ı bize yetişti de Rasûlüllah'ın ridâsını şiddetli bir çekişle çekti. Hattâ ben o sırada Rasûlüllah’ın boynu ile omuzları arasına baktım da bedevinin ridâyı şiddetle çekmesinden ridânın kalın kenarı Rasûlüllah'ın boyun safhasında iz bırakmıştı. Bundan sonra bedevî, Rasûlüllah'a hitaben: — Yâ Muhammedi Yanında bulunan Allah malından bana birşey verilmesini emret! dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah, bedeviye doğru (şefkatle) baktı, sonra güldü, sonra da ona bir mikdâr atıyye verilmesini emretti. 5870-...... Sehl ibn Sa'd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir gün bir kadın kenarlı dokunmuş bir bürde ile geldi. Sehl, râvîsine: — Sen bürde nedir bilir misin? diye sordu. O da: — Evet bilirim. Bürde, kenarında saçaklar bırakılarak dokunmuş bir şemledir, dedi. (Sehl devamla şöyle dedi:) O kadın: — Yâ Rasûlallah! Bu bürdeyi ben kendi elimle dokudum, onu Sana giydireceğim! dedi. Bunun üzerine Rasûlüllah o bürdeyi aldı, zâten kendisinin böyle bir bürdeye ihtiyâcı vardı. Sonra Rasûlüllah bu bürde sırtında onun izârı olmuş hâlde bizim yanımıza çıktı. Oradaki topluluktan bir sahâbî bu bürdeye eliyle dokundu da: — Yâ Rasûlallah! (Bu ne güzelmiş!) Bunu bana giydir! dedi. Rasûlüllah: — "Evet" buyurdu ve mecliste Allah'ın dilediği kadar oturdu. Sonra evine döndü, akabinde o bürdeyi sırtından çıkarıp dürdü. Sonra da onu isteyen adama gönderdi. Mecliste bulunan topluluk o zâta: — Sen bunu iyi etmedin, Peygamber'in hiçbir isteyeni reddetmez olduğunu bildiğin hâlde bunu O'ndan istedin (Peygamber'in ise buna ihtiyâcı vardı), dediler. Bunun üzerine o zât: — Vallahi bu bürdeyi giymek için istemedim. Ben onu ancak öldüğüm gün benim kefenim olsun diye istedim, dedi. Sehl: Hakîkaten bu bürde o zâtın kefeni oldu, demiştir. 5871 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işitim: — "Ümmetimden öyle bir zümre cennete girer ki, onlar yetmiş bindir, yüzleri de ayın ışık saçması gibi ışık saçar" buyuruyordu. Bu sırada Ukâşe ibn Mıhsan el-Esedî, üzerine kaplan derisi gibi çizgili bir şemle kaldırarak: — Yâ Rasûlallah! Beni de onlardan kılması için Allah'a duâ ediver! dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) da: — "Yâ Allah! Bunu da onlardan kıl!" diye duâ etti. Bundan sonra Ensâr'dan bir adam da ayağa kalktı ve: — Yâ Rasûlallah! Beni de onlardan kılmasına Allah'a duâ ediver, dedi. Rasûlüllah: — "Bu hususta Ukâşe senin önüne geçti" buyurdu. 5872 Bize Hemmâm ibn Yahya, Katâde'den; o da Enes'ten tahdîs etti. Katâde dedi ki: Ben Enes'e: — Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e en sevimli olan elbise hangisi idi? diye sordum. Enes: — Hibere idi, dedi. 5873 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e en sevimli elbise hibere (ve "Bürdü Yemânî" denilen çubuklu) elbise giymekti, demiştir. 5874 ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân ibn Avf haber verdi. Ona da Peygamber'in zevcesi Âişe (r. anha): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat ettiğinde beyaz hıbere bürdü ile örtüldü, diye haber vermiştir. |