Geri

   

 

 

 

İleri

 

23- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Ve Sahâbîlerinin Yemekte Oldukları Şeyler Bâbı

5466 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün sahâbîleri arasında hurma taksîm etti. Herbir insana yedişer hurma verdi. Bana da yedi hurma verdi. Bunların birisi ağacında olgunlaşmadan kurumuş koruk hurma idi. Fakat bu hurmaların içinde bana ondan sevimlisi yoktu. Çiğnerken o (sakız gibi dayanır) ağzımda çabuk erimezdi.

5467 Sa'd ibn Ebî Vakkaas (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben kendimi Peygamber'in yanında yedi kişinin yedincisi olarak gördüm. Bizim selem denilen dikenli çöl ağacı yaprakları ve yemişlerinden (veya asma yapraklarından) başka yiyecek birşeyimiz yoktu. Hattâ bunu yediğimizden herhangi birimiz davar gübresi gibi gübre çıkarır olmuştu. Böyle iken sonra Esed oğulları kabilesi beni İslâm üzerine edeblendirir oldular! (Yani İslâm hükümlerini bana öğretmeye kalkışır oldular, eğer onların Omer'e şikâyet ettikleri gibi ben onların öğretmesine muhtâc olduysam) o takdîrde ben çok zarar etmişimdir ve çalışmalarım boşa gitmiştir.

5468  Ebû Hazım şöyle demiştir: Ben Sehl ibn Sa'd'a:

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) beyaz ekmek yedi mi? diye sordum. Sehl:

Rasûlüllah, Allah kendisim peygamber gönderdiği zamandan -Allah O'nun ruhunu alıncaya kadar beyaz ekmek görmedi, dedi.

Râvî Ebû Hazım dedi ki: Ben Sehl'e:

Rasûlüllah'ın zamanında sizin elekleriniz var mıydı? dedim. Sehl:

— Allah O'nu peygamber gönderdiği zamandan ruhunu alıncaya kadar Allah Elçisi elekten geçirilmiş un görmedi, dedi.

Ebû Hazım dedi ki: Ben:

— Elenmemiş arpa ununu sizler nasıl yerdiniz? dedim. Sehl:

— Biz onu öğütür, üflerdik de ondan uçan kabuklar uçar, kalanını da hamur yoğurup yerdik, dedi.

5469 Bize İbnu Ebî Zi'b, Saîd el-Makburî’ den; o da Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti ki, Ebû Hureyre bir kerre önlerinde kebâb yapılmış bir koyun bulunan bir cemâate uğramıştı. Onlar Ebû Hureyre'yi kebâb yemeğe da'vet etmişler, fakat o kebâb yemeyi kabul etmeyip:

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şu dünyâdan arpa ekmeği ile karnı doymadan çıkıp gitti, demiştir.

5470 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ne yüksek masa üzerinde, ne sükkürrüce denilen sofra tahtasında yemek yedi. Peygamber'e hâlis buğday unundan yufka ekmeği de yapılmadı, demiştir.

Hadîsin râvîsi Yûnus ibn Ebi'l-Furât: Ben Katâde'ye:

— Sizler ne üzerinde yerdiniz? dedim. Katâde:

— Deri sofralar üzerinde yerdik, dedi.

5471 Âişe (r. anha): Muhammed ailesi, Medine'ye hicret edip geldikleri zamandan Peygamber'in rûhu alınıncaya kadar arka arkaya üç gün buğday ekmeği ile karınlan doymadı, demiştir.