Geri

   

 

 

 

İleri

 

15- Hazîre Çorbası Bâbı

en-Nadr ibn Şumeyl noktalı hâ ile "el-Hazîre", elenmiş undan; noktasız hâ ile "el-Hazîre" ise sütten yapılır, demiştir.

5456 İbn Şihâb şöyle dedi: Bana Mahmûd ibnu'r-Rabî' el-Ensârî şöyle haber verdi: Peygamber'in sahâbîlerinden ve Bedir'de hazır bulunan Ensâr'dan Itbân ibn Mâlik (radıyallahü anh) bir gün Rasûlüllah'a geldi de:

— Yâ Rasûlallah! Ben gözlerimi inkâr ettim (yani gözlerimde hayır kalmadı). Halbuki ben kavmime namaz kıldırıyorum. Yağmurlar yağdığı vakit onlarla benim aramızda olan dere akar da mescidlerine gidip onlara namaz kıldıramaz oluyorum. Yâ Rasûlallah, gönlüm ister ki, bana gelip evimde namaz kıldırasın da Sen'in namaz kıldırdığın yeri namazgah edineyim, dedi.

Rasûlüllah:

— "înşâallah bunu yapacağım" buyurdu.

Itbân dedi ki: Ertesi sabah Rasûlüllah ile Ebû Bekr gün yükseldiği vakit bana geldiler. Peygamber içeri girmeye izin istedi. Ben de girmesine izin verdim. Eve girince oturmadı. Sonra bana:

— "Evinin neresinde namaz kılmamı istersin?" dedi.

Ben de O'na evin bir tarafını işaret ettim. Peygamber hemen namaza durup tekbîr aldı. Biz de arkasında durup saff olduk. İki rek'at namaz kıldırdıktan sonra selâm verdi. Biz Peygamber'i, kendisi için pişirdiğimiz bir hazîre çorbasını yemesi için alıkoyduk. Yurdun ahâlîsinden birçok kimseler (Peygamber'in gelişini haber alarak birer birer) eve gelip doldurdular. İçlerinden biri:

— Mâlik ibnu'd-Duhşun nerede? diye sordu. Orada hazır olanlardan biri:

— O, Allah'ı ve Rasûlü'nü sevmeyen bir münafıktır, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ona:

“Böyle deme! Görmüyor musun ki Lâ ilahe ille’llah (Muhammed Rasûlüllah) diyor. Ve bununla Allah rızâsını kasdediyor" buyurdu.

O söyleyen kişi de:

— Allah ve Rasûlü en bilendir, dedi.

Itbân dedi ki: Biz;

(Yâ Rasûlallah!) Bizler onun yüzünün, yani teveccühünün ve nasihatinin münafıklara olduğunu görüyoruz, dedik.

Bunun üzerine Rasûlüllah:

— "Şübhesiz ki, Yüce Allah, Allah'ın rızâsını arayarak Lâ ilahe ille’llah diyen kimseyi ateşe haram etmiştir" buyurdu.

İbn Şihâb ez-Zuhrî: Sonra ben Salim oğulları'ndan biri ve onların şeriflerinden olan el-Husayn ibn Muhammed el-Ensârî'ye Mahmûd'un bu hadîsinden sordum da o bu hadîsi tasdîk edip doğruladı, demiştir.