8- İnceltilmiş Yufka Ekmeği Yemek, Masa Üzerinde ve Sofra Üzerinde Yemek Yenilmesi Bâbı5439 Katâde şöyle demiştir: Biz Enes'in yanında idik. Onun yanında da kendisi için ekmek yapan bir kimse vardı. Enes (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah'a kavuşuncaya kadar hâlis buğday unundan yapılmış ince yufka ekmek ve kızartılmış körpe kuzu kebâbı yemedi, dedi. 5440 Bize Muâz ibn Hişâm tahdîs edip şöyle dedi: Bana babam Hişâm ed-Destevâî tahdîs etti. Yûnus ibn Ebu'l-Furât şöyle demiştir: Alî -ki o el-İskâf’tır- Katâde'den; o da Enes (radıyallahü anh)'ten söyledi. Enes: Ben Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in "sükkürrüce" (denilen küçük yemek tahtası) üzerinde yemek yediğini bilmiyorum. Onun için hâlis buğday unundan yufka ekmek yapıldığını da hatırlamıyorum. Onun yüksek yemek masası üzerinde yemek yediğini de bilmiyorum, dedi. Katâde'ye: — Onlar ne üzerinde yemek yerlerdi? denildi. Katâde: — Onlar (Peygamber ailesi ve sahâbîlerin çoğu) sofralar üzerinde yemek yerlerdi, dedi. 5441 Bize Humeyd et-Tavîl haber verdi ki, kendisi Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)'ten şöyle derken işitmiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -Hayber'den dönüş yolculuğu sırasında, Hayber'le Medîne arasında üç gün- durup, Safiyye bintu Huyey ile evlendi. Ben de müslümânları düğün aşına da'vet ettim. Peygamber, sofraların yayılmasını emretti. Sofralar yayıldı. Üstlerine hurma ve akt denilen kuru yoğurtlu yiyecek, bir de tereyağı konuldu. Ve Amr ibn Ebî Amr, Enes'ten: Peygamber, Safiyye ile evlendi. Sonra deriden sofraların içinde hurma, yağ karışımı olan hays yemeği yaptı... şeklinde söyledi. 5442 Bize Hişâm, babası Urve'den ve Vehb ibn Keysân'dan tahdîs etti ki, o şöyle demiştir: Şâm ehli, yânı Haccâc ibn Yûsuf'un ordusu Abdullah ibnu'z-Zubeyr'i ayıplıyorlar ve: — Ey Zâte'n-Nitakayn'in oğlu (= Ey iki kuşaklı kadının oğlu)! diyorlardı. Bunun üzerine annesi Esma, oğluna hitaben: — Ey oğulcuğum! Onlar seni İki Nitâklılık'la ayıplıyor. Sen bu iki nitâk nedir bilir misin? O ancak benim nitâkımdır ki, ben onu iki parçaya böldüm de birisiyle Rasûlüllah'ın su kırbasının ağzını bağladım, diğeriyle de sofrasını bağladım, demiştir. Vehb dedi ki: Şâm ehli İbn Zubeyr'i "Nitakayn" sözüyle ayıpladıkları zaman İbnu'z-Zubeyr: — Ve’l-ilâhi îhen (= îlâh'a yemîn ederim ki, evet doğru söylüyorsunuz; ben iki nitâklı kadının oğluyum) Tilke şekaatun zâhirun anke âruhâ" sözlerini söylerdi. 5443 Bize Ebû Avâne, Ebû'l-Bişr'den; o da Saîd ibn Cubeyr’den; o da İbn Abbâs radıyallahü anhüma'tan şöyle tahdîs etti: İbn Abbâs'ın teyzesi olan Ümmü Hufeyd bintu'l-Hâris ibn Hazn, Peygamber'e bir mikdâr kurutulmuş yoğurt, tereyağı ve birkaç keler hediye etmişti. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) onları getirtti de sofrası üzerinde bunlar yenildi. Fakat kendisi onlardan hoşlanmaz bir tavırla kelerleri bıraktı. Eğer bu kelerler haram olsaydı Peygamber'in sofrası üzerinde yenilmez ve Peygamber onların yenilmesini emretmezdi. |