Geri

   

 

 

 

İleri

 

22- Yüce Allah'ın Şu Kavli Bâbı: "Kadınlarına yaklaşmamaya yemîn edenler için dört ay beklemek vardır. Eğer erkekler (o müddet içinde keffâretle kadınlarına) dönerlerse, şübhe yok ki, Allah cidden mağfiret edici, çok merhamet eyleyicidir" (el-Bakara; 226).

“Fein fâ’û”, "Raca'û" (yani "Dönerlerse") demektir

5345 Humeyd et-Tavîl, Enes ibn Malîk (radıyallahü anh)'ten şöyle derken işitmiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadınlarından ıylâ yemini yapmış, ayağı evinden ayrılmış ve kendisine âid olan yüksekçe bir odada yirmidokuz gece ikaamet etmişti. Sonra aşağıya indi. Kendisine:

— Yâ Rasûlallah! Sen bir ay ayrı kalmaya yemîn etmiştin? dediler.

Bunun üzerine Rasûlüllah:

— "Bu ay yirmidokuz gündür" buyurdu.

5346 Bize el-Leys, Nâfi'den tahdîs etti. ki, İbn Omer (radıyallahü anh) geçen el-Bakara: 226. âyette Yüce Allah'ın ismini söylemiş olduğu "Iylâ" hakkında:

— O dört aylık müddetten sonra hiçbir kimseye ya iyilikle kadını tutması yahut da talâka azmetmesi şıkklarından başka birşey halâl olmaz, nitekim Azîz ve Celîl Allah da böyle emretti, der idi.

5347- Buhârî dedi. ki: Ve bana İsmâîl ibn Ebî Uveys şöyle dedi: Bana Mâlik, Nâfi'den; o da İbn Omer'den şöyle tahdîs etti: "Iylâ" zamanından i'tibâren dört ay geçince, erkek bizzat boşayıncaya kadar hüküm durdurulur. Erkek bizzat boşayıncaya kadar üzerine talâk vâki' olmaz, demiştir. İşte bu "erkek bizzat boşamadıkça talâk vâki' olmaz” görüşü Usmân'dan, Alî'den, Ebu'd-Derdâ'dan, Âişe'den ve Peygamber'in sahâbîlerinden olan oniki kişiden de zikrolunuyor