10- Dul Kadınlar BâbıMü’minlerin annesi Ümmü Habîbe (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bizlere hitaben: "Bana kızlarınızı ve kızkardeşlerinizi arz ve teklif etmeyin" buyurdu, demiştir 5135 Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bizler Peygamber'in beraberinde bir gazveden dönüyorduk. Ben yavaş yürüyen bir devenin üzerinde acele hareket ettim. Derken arkamdan bana bir süvârî yetişti de beraberindeki bir deynekle benim deveme vurdu. Bu vuruş üzerine benim devem, görmekte olduğum develerin en hızlısı gibi yürüdü. Bir de baktım ki, o zât, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) imiş. Bana: — "Seni acele ettiren nedir?" dedi. Ben de O'na: — Ben yakında evlenmiş bir kimseyim, dedim. Peygamber: — "Kız ile mi yoksa dul ile mi evlendin?" dedi. Ben: — Dul ile evlendim, dedim. Peygamber: — "Senin onunla, onun da seninle oynaşacağınız bir genç kızla evlenseydin yâ!" buyurdu. Câbir devamla dedi ki: Nihayet Medine'ye girmek için hareket edip gittiğimizde Peygamber: — "Kocasından ayrı kalmış kadının ustura tutunup temizlenmesi ve dağınık saçlarını temizleyip taraması için yavaş hareket edin de, evlerinize geceleyin, yânı yatsı vaktinde girin" buyurdu 5136 Muhârib ibn Disâr es-Sedûsî şöyle demiştir: Ben Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)'tan işittim, şöyle diyordu: Ben evlendim. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana: — "Ne ile evlendin?" diye sordu. Ben: — Dul bir kadınla evlendim, dedim. Rasûlüllah: — "Senin neyin vardı ki bakire kızları ve onlarla oynaşmayı tercih etmedin?" buyurdu... Muhârib: Ben bu "Senin neyin vardı, bakire kızları neye tercîh etmedin?" sözünü Amr ibn Dînâr'a zikrettim. Amr şöyle dedi: Ben Câbir ibn Abdillah'tan işittim; o bu fıkrayı: Rasûlüllah bana "O seninle, sen de onunla oynaşacak genç bir kızla evlenseydin yâ" buyurdu, şeklinde söylüyordu |