Geri

   

 

 

 

İleri

 

52- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye Geldiği Zaman Yahudilerin (Kendisiyle Siyâsî Münâsebet Kurmak İçin) Peygamber'e Gelmeleri Bâbı

"Hâdû", "Yahûdî oldular" demektir. Amma "Hudnâ" kavline gelince, o "Tevbe ettik" ma'nâsınadır; "Hâid", "Tâib" demektir.

3989 Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Yahûdîler'den (hahamlarından) on kişi bana îmân etmiş olsaydı, Yahûdîler'in hepsi bana îmân etmiş olurlardı" buyurmuştur

3990 Ebû Mûsâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine'ye girdi. Bir de gördü ki, Yahûdîler'den birtakım insanlar âşûrâ gününü ta'zîm ediyorlar ve o gün oruç tutuyorlar. Bunun üzerine Peygamber: "Biz bu günü oruç tutmaya daha haklıyız" buyurdu da, o gün oruç tutulmasını emreyledi.

3991 Abdullah İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Medîne'ye gelince Yahûdîler'i âşûrâ günü oruç tutuyorlar buldu. Bu orucun sebebi kendilerine sorulunca da:

— Bu gün, Allah'ın Musa'ya ve İsrâîl oğulları'na Fir'avn'a karşı zafer ihsan eylemiş olduğu gündür. Biz bu günü Musa'yı ta'zîm etmek için oruç tutuyoruz, dediler.

Bunun üzerine Rasûlüllah:

— “Biz Mûsâ’ya sizden daha ziyâde yakınız'' buyurdu ve sahâbîlerine o gün oruç tutulmasını emreyledi.

3992 ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Ubeydullah ibnı Abdillah ibni Utbe, Abdullah İbn Abbâs radıyallahü anhüma'tan haber verdi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) saçlarını alnının üstüne salıverirdi. Müşrikler ise başlarının saçlarını alınlarının üst tarafından ikiye ayırırlardı. Kitâb ehli olanlar da baş saçlarını ayırmadan salıverirlerdi. Peygamber, hakkında hiçbirşeyle emrolunmadığı hâllerde Kitâb ehline uymayı severdi. Sonra Peygamber başının saçlarını iki tarafa ayırdı.

3993 İbn Abbâs radıyallahü anhüma: Onlar Kitâb'ı parça parça kısımlara ayırıp da bâzısına îmân eden, bâzısına da inanmayıp kâfir olan Kitâb ehli kimselerdir, demiştir.