35- Omer İbnu'l-Hattâb (radıyallahü anh)in İslâm'a Girişi Bâbı3911 Abdullah ibn Mes'ûd (radıyallahü anh): Omer müslümân olduğu günden beri biz (müslümânlar) azizler, şerefliler olmakta devam ettik, demiştir. 3912 Omer ibnu Muhammed tahdîs edip şöyle demiştir: Bana dedem Zeyd ibnu Abdillah ibn Omer, babası Abdullah ibn Omer'den haber verdi. O şöyle demiştir: Omer ibnu'l-Hattâb müslümân olduğu zaman evde Kureyş'ten korkar halde bulunurken, birdenbire onun yanına Ebû Amr Âs ibnu Vâil es-Sehmî çıkageldi. Üzerinde çizgili bir takım elbise ve ipekle dikili bir gömlek vardı. Bu Âs, Sehm oğulları'ndandı, onlar bizim câhiliyet devrinde yeminli dostlarımizdılar. Âs, Omer'e: — Hâlin nedir? diye sordu. Omer: — Senin kavmin olan Sehm oğulları, ben İslâm'a girdiğim için beni öldüreceklerini söylediler, dedi. Âs ibnu Vâil de Omer'e: — Onlar için seni öldürmeye hiç yol yoktur, dedi. Omer: — Âs bu sözü söyledikten sonra korkum gidip emniyette oldum, demiştir. Akabinde Âs çıktı ve Mekke vadisinde sel gibi akan insanlara kavuştu. Âs, onlara: — Nereye gitmek istiyorsunuz? diye sordu. Onlar: — Şu babalarının dîninden sapan Hattâb oğlu'na gitmek istiyoruz, dediler. Âs onlara: — Sizin için ona ulaşmaya hiç yol yoktur, dedi. Onun bu sözü üzerine o kalabalık geriye döndüler. 3913 Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle dedi: Omer ibnu'l-Hattâb müslümân olduğu zaman insanlar onun evinin yanında toplandılar ve: — Omer kendi dîninden başka bir dîne döndü, dediler. Ben o sırada bir oğlan çocuğu olarak evimin damı üzerine çıkmıştım. Derken üzerinde has ipekten bir kaftan bulunan bir adam çıkageldi ve: — Omer kendi dîninden başka dîne dönmüştür. Bu toplanma ne oluyor? Halbuki ben Omer'in (herhangi bir kimsenin zulmetmesinden) koruyucusuyum, dedi. (Onun bu sözlerine kimse i'tirâz etmedi.) ibn Omer dedi ki: Onun bu sözü üzerine insanlar dağılıp gittiler. Ben babama: — Bu adam kimdir? diye sordum. Babam (ve beraberindekiler): — Âs ibnu Vâil'dir, dediler. 3914 Abdullah ibn Omer şöyle demiştir: Ben Omer'in birşey için "Ben onun şöyle olacağını zannediyorum" deyip de onun zannettiği gibi olmayan bir söz söylediğini işitmedim. Bir gün Omer otururken yanına güzel bir adam uğradı. Omer: — Zannım (bu adamın Câhiliyette müslümân olduğu hakkında) tereddüd edip yanılmıştır, dedi. Yâhud: — Bu adam (yani Sevâd ibn Kaarib) Câhiliyet'teki dîni üzere devam etmektedir. Yâhud: — Bu adam Câhiliyet'te kavminin kâhini olmuştur, onu bana getirin, dedi. O adam Omer için çağrıldı. Gelince Omer, onun yokluğunda söylediği tereddüdü ona zikretti. Sevâd da: — Ben bugünkü gibi bir gün görmedim. Çünkü bu gün içinde müslümân bir adam karşılandı, dedi. Omer de ona: — Ben sana and veriyorum ki, sen benim istediğim şeyleri muhakkak bana haber vereceksin, dedi. Sevâd: — Ben Câhiliyet devrinde onların kâhini (yani gaybden haber verici kişisi) idim, dedi. Omer ona: — Dişi cinnin sana getirdiği gayb haberlerinden en hayret vericisi nedir? diye sordu. Sevâd: — Ben bir gün çarşıda bulunduğum sırada bana dişi cinn geldi ki, ben ondaki korkuyu biliyorum: Cinn bana: Sen cinni ve onun korkusunu ve başı üzerine devrilmesinden (yani kulak hırsızlığından men olunmasından) sonraki ümîdsizliğini ve sırtlarına ince çullar konulmuş genç develerle yetişilip yakalanmasını görmedin mi? dedi. Omer şöyle dedi: Sevâd ibn Kaarib doğru söyledi. Ben bir gün müşriklerin putları yanında bulunduğum sırada bir adam bir buzağı getirdi de onu boğazladı. Bu esnada bir bağına öyle bir sayha attı ki, ben ondan daha şiddetli sesi olan hiçbir bağırıcı işitmedim; şöyle diyordu: Yâ Celîh (ey düşmanlığını açığa vuran kimse)! Zafer bulmuş bir iş, fasîh konuşan bir adam. Lâ ilahe illâ ente = Senden başka hiçbir ilâh yoktur diyor, diye bağırıyordu. Oradaki topluluk, o kimseye doğru kalktılar. (Omer ibn Hattâb dedi ki:) Ben bunu görünce kendi kendime: Ben bunun arkasında ne olduğunu öğreninceye kadar buradan ayrılmam, dedim. Sonra o zât yine: Yâ Celîh! Emrun necîh, raculun fasîh = Başarıya ulaşmış bir iş, fasîh konuşan bir adam Lâ ilahe illellah = Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur diyor! Diye nida etti. Ben orada dikildim. Çok beklemedik ki: Bu Peygamber'dir (meydana çıkmıştır), denildi. 3915 Kays ibn Ebî Hazım şöyle demiştir: Ben Saîd ibn Zeyd' den işittim, bir topluluğa hitaben şöyle diyordu: Ben kendimi öyle bir hâlde görmüşümdür ki, Omer müslümân olmadan önce ben ve zevcem olan kızkardeşi Fâtıma bintu'l-Hattâb İslâm'a girdiğimiz için hakaaret ve baskı yaparak beni İslâm üzerine sebatla bağlayan Omer olmuştur. Eğer sizin Usmân'a yaptığınız katil işinden dolayı Uhud Dağı yerinden gitseydi, elbette yerinden gitmesi vâcib olmuş olurdu. |