Geri

   

 

 

 

İleri

 

3- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Muhâcirlerle Ensâr Arasında Kardeşlik Kurması Bâbı

3826  İbrâhîm ibn Abdirrahmân ibn Avf (radıyallahü anh) şöyle demiştir:

Muhacirler Medine'ye geldikleri zaman Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Abdurrahmân ibn Avf ile Sa'd ibnu'r-Rabî' arasında kardeşlik kurdu. Sa'd ibnu'r-Rabî', Abdurrahmân'a hitaben:

— Ben mal yönünden Ensâr'ın en zenginiyim. Malımı iki kısma böleyim. Benim iki kadınım var. Bak düşün! Onlardan hangisi senin hoşuna giderse onun ismini bana şöyle de ben onu boşayayım. Boşayacağım o kadının iddeti geçince sen onunla evlenirsin, dedi.

Abdurrahmân ibn Avf da Sa'd'a:

— Allah ehlini ve malını sana mübarek eylesin! Ticâret yapılan çarşınız nerde? Dedi.

Bunun üzerine ona Kaynukaa oğulları çarşısına delâlet ettiler. Artık Abdurrahmân o çarşıdan her dönüşünde beraberinde muhakkak keş ve yağdan bir fazlalıkla döndü. Sonra her sabah ticâret için o çarşıya gitmeye devam etti. Sonra bir gün kendisinde (zifafa girenlere mahsûs) zağferân eseri olduğu hâlde, Peygamber ziyarete geldi. Peygamber:

— "Hâlin sânın nedir?" diye sordu. Abdurrahmân:

— Evlendim, dedi. Peygamber:

— "Kadına ne kadar mehr verdin?" dedi. Abdurrahmân:

— Altından bir çekirdek yahut bir çekirdek (beş dirhem) ağırlığında altın verdim, dedi.

Râvî İbrâhîm ibn Sa'd şekkli söylemiştir

3827 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Abdurrahmân ibn Avf Medine'ye bizim yanımıza geldi. Rasûlüllah onunla Sa'd ibnu'r-Rabî' arasında kardeşlik akdi yaptı. Bu Sa'd, malı çok bir zât idi. Sa'd, Abdurrahmân'a:

— Ensâr, benim malca en zengini olduğumu bilmişlerdir. Ben malımı benimle senin aranda ikiye taksim edeceğim. Benim iki tane kadınım vardır. Bak düşün! Onlardan hangisi senin hoşuna giderse, ben onu boşayacağım da o kadın iddetten çıkıp evlenmesi halâl olunca, sen onunla evlen, dedi.

Abdurrahmân, Sa'd'a:

— Allah sana ehlin hakkında bereket ihsan eylesin! Dedi.

Artık Abdurrahmân o günlerde çarşıdan muhakkak yağdan, keşten bir miktâr şey kazanmadan dönmedi. Çok geçmedi. Nihayet Abdurrahmân, üzerine sarı koku bulaşmış olduğu hâlde Rasûlüllah'a (ziyarete) geldi. Rasûlüllah ona:

— "Senin hâlin nedir (evlendin mi?)" diye sordu. Abdurrahmân:

— Ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim, dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "O kadın hakkında ne kadar mehr sevkettin?" dedi. Oda:

— Altından bir çekirdek ağırlığı yahut altından bir çekirdek verdim, dedi.

Bunun üzerine Rasûlüllah:

— "Bir koyunla olsun düğün aşı yap" buyurdu.

3828 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ensâr, Peygamber'e:

— Hurmalıklarımızı bizimle Muhacirler arasında taksim et, dediler.

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem):

— "Hayır, taksim etmem" buyurdu. Ensâr, Muhâcirler'e:

(Terbiye ve sulama) işlerini sizler yükleniniz de hurma mahsûlünde bizlere ortak olunuz, dediler.

Muhacirler, Ensâr'a:

(Peygamber'den gelen bu emri) işittik ve itaat ettik, dediler.