Geri

   

 

 

 

İleri

 

6- Bâb

 (Bu, önceki bâbdan bir fasıl gibidir.)

3548 Ebû'l-Esved ed-Dîlî, Ebû Zerr (radıyallahü anh)'den tahdîs etti ki, o, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den şöyle buyururken işitmiştir: "Bir kişi babasından başkasına -babası olmadığını bile bile- neseb iddia ederse, hiç şübhesiz o kimse (ni'mete) küfr etmiştir. Herhangi bir kişi de aralarında yakınlık olmayan bir kavimden olduğunu iddia ederse, o da (o soysuz kişi de bizden değildir -Müslim-) cehennemdeki durağına hazırlansın"

3549 Vasile ibnu’l-Eskâ' (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: " (Üç şey) yalan ve iftiranın en büyüklerindendir:

a. Kişinin kendi babasından başkasına neseb iddia etmesi.

b. Yâhud ru'yâsında görmediği bir şeyi kendi gözüne göstermesi (yani ru'yâsında görmediği bir şeyin kendisine ru'yâda gösterildiğini iddia eylemesi),

c. Yâhud da Rasûlüllah'ın söylemediği birşeyi söyledi demesi".

3550 Bize Hammâd tahdîs etti ki, Ebû Cemre şöyle demiştir: Ben İbn Abbâs radıyallahü anhüma'tan işittim, şöyle diyordu: Abdu’l-Kays hey'-eti Rasûlüllah'ın huzuruna geldiler ve:

— Yâ Rasûlallah! Bizler şu Rabîa kabîlelerindeniz. Bizimle Sen'in arana kâfir olan Mudar kabileleri perde olmuşlardır. Bizler Sana ulaşamıyoruz, ancak her haram ayda ulaşabiliyoruz. Bizlere, Sen'den alacağımız ve geride kalanlarımıza tebliğ edeceğimiz bir iş emretseniz! Dediler.

Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Sizlere dört şey emrediyor ve dört şeyden nehyediyorum:

Allah'a îmân etmeyi, Lâ ilahe illellah = Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığına şehâdet etmeyi;

namazı dosdoğru kılmayı;

zekâtı vermeyi; ganimet aldığınız şeylerin beşte birini Allah'a tediye etmenizi emrediyorum.

Ve sizleri dubbâ, hantem, nakîr, müzeffet (denilen kaplara hurma yahut üzüm şırası koymak) nehy ediyorum".

3551  Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh)-şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah'tan işittim, kendisi minber üzerinde bulunuyor ve doğu tarafa işaret ederek: "Muhakkak ki fitne işte bu taraftadır, şeytânın boynuzunun doğacağı yerdendir" buyuruyordu.