Geri

   

 

 

 

İleri

 

121- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in sancağı hakkında söylenen hadîsler bâbı

3010 Bana Sa'lebe ibnu Ebî Mâlik el-Kurazî haber verdi ki, Kays ibn Sa'd el-Ensârî (radıyallahü anh) -ki kendisi Rasûlüllah'ın sancağının sahibi idi- hacc etmek istedi de ihrama girmeden önce başının saçlarını iyice taramıştır.

3011 Seleme İbnu’l-Ekva' (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Alî (radıyallahü anh) Hayber gazvesinde Peygamber'den geri kalmıştı. Kendisinde bir göz hastalığı vardı. Kendi kendine: Ben Rasûlüllah'tan geriye mi kalırım? Deyip dışarı çıktı ve Peygamber'e yetişti. Sabahında Hayber'in fethinin gerçekleştirildiği gecenin akşamı olunca, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Müslümanların sancağını yarın elbette bir kişiye vereceğim -yahut: Yarın müslümânların bayrağını muhakkak öyle bir kişi alacak- ki, Allah ve Rasûlü onu sever- yahut şöyle buyurdu: O Allah'ı ve Rasûlü'nü sever- Allah fethi ona müyesser kılacaktır" buyurdu.

Bizler Alî ile karşı karşıya geldik, Halbuki onu orada ümîd etmiyorduk. Sahâbîler: İşte Alî buradadır, dediler. Rasûlüllah bayrağı Alî'ye verdi, Allah da fethi ona nasîb etti.

3012 Nâfi' ibnu Cubeyr şöyle demiştir: Ben el-Abbâs'tan işittim, (fetihten bir haylî zaman sonra) ez-Zubeyr'e hitaben: (Yâ Ebâ Abdillah!) Mekke'nin fethi günü Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sana bayrağı şuraya (yani Hacun mevkiine) dikmeni emretmişti, diyordu.