Geri

   

 

 

 

İleri

 

89- Peygamber'in zırhı (nın neden olduğu) hakkında söylenenlerle harbde gömlek (in hükmünü beyân) bâbı

Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Hâlid'e gelince, Hâlid zırhlarını Allah yolunda vakfetmiştir..." buyurdu.

2952 İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) toparlak bir çadır içinde İken:

— " Allahım! (Peygamberlerine yardım edeceğin hakkındaki) ahdini ve (zafer) va'dini (yerine getirmeni) senden istiyorum! Allahım! Eğer (mü'minlerin helakini) dilemişsen bu günden sonra ibâdet edilmez!" diye duâ etti.

Sonunda Ebû Bekr, Rasûlüllah'ın elini tuttu da:

— Bu kadar dilek sana yetişir yâ Rasûlallah, Sen Rabb'ine karşı duada ısrar ettin (Allah sana va'dini verir), dedi. Bu sırada Rasülullah bir zırh içinde idi. Bu duadan sonra Rasülullah şu mealdeki âyetleri okuyarak çadırdan çıktı:

— "Yakında o cemiyet bozulacak, onlar arkalarını dönüp kaçacaklardır. Daha doğrusu onlara va'd olunan asıl azabın vakti, o saattir, O saat, daha belâlı, daha acıdır" (el-Kamen 45-46).

Ve Vuheyb şöyle dedi: Bize Hâlid el-Hazzâ (İkrime'den; o da İbn Abbâs'tan: Bu söylediği şey) Bedir gününde oldu, dedi.

2953 Âişe (r. anha) : Rasülullah (sallallahü aleyhi ve sellem), zırhı bir Yahudi'nin yanında otuz sâ' ölçeği arpaya karşılık rehin edilmiş bulunduğu hâlde vefat etti, demiştir.

Râvî Ya'lâ, (er-Rehn Kitâbı'ndaki rivayette): Bize el-A'meş: "Demirden yapılmış bir zırh" şeklinde tahdîs etti, demiştir. Muallâ ibn Esed de (el-İstikrâz Kitâbı'ndaki rivayette): Bize Abdulvâhid tahdîs edip şöyle dedi: Bize el-A'meş tahdîs edip: Rasûlüllah o Yahudi'ye demirden bir zırhı rehin verdi, demiştir.

2954 Bize Abdullah ibn Tâvûs, Bâbasından; oda Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Cimri ile sadaka vericinin meseli, şu iki adamın meselidir: Üzerlerinde demirden iki cübbe vardır. Onların elleri köprücük kemiklerine kadar sarılıp sıkışmıştır. Sadaka verici olan, sadakasını vermeyi her kasdettikçe cübbesi onun bedeni üzerinde genişler, uzar, hatta sadaka verenin ayak izlerini siler giderir. Cimri olan ise sadaka vermek istedikçe onun demir cübbesinin her bir halkası kendine bitişik olan halkaya doğru büzülür, sıkışır da onun bedeni üzerinde sıkışıp büzülür ve onun iki eli köprücük kemiklerine doğru toplanır".

Ebû Hureyre Peygamber'den: "O cimri kişi bu sıkan demir cübbeyi genişletmeye çalışır, fakat o zırh genişlemez" derken işitmiştir.