Geri

   

 

 

 

İleri

 

76- Harbde zayıflarla ve iyi insanlarla (yânı onların bereketi ve duâlarıyle) yardım isteyen kimse bâbı

İbn Abbâs şöyle dedi: Bana Ebû Sufyân haber verip şöyle dedi: Rûm Meliki olan Kaysar bana şöyle dedi: Ben sana Muhammed'e insanların eşrafı mı, yoksa zayıfları mı tâbi' oluyor diye sordum; sen zayıfları dedin. Rasûllerin tâbi'leri de onlardır...

2933 Mus'ab şöyle demiştir: Bâbam Sa'd ibn Ebî Vakkaas diğer sahâbîler üzerinde kendisinde (yiğitlik ve zenginlik yönünden) bir üstünlük olduğunu düşünürdü. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Sizler ancak zaîflarınız (ın duası) sebebiyle yardım ediliyor ve rızıklandırılıyorsunuz" buyurdu.

2934  Bize Sufyân ibn Uyeyne, Amr ibn Dînâr'dan -ki o, Câbir'den işitmiştir- ve Ebû Saîd el-Hudrî'den tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Bir zaman gelir ki, o zamanda insanlardan bir cemâat gaza eder. Onlara:

— İçinizde Peygamber'le sohbet eden kimse var mıdır? Diye sorulur da:

— Evet var! Diye cevâb verirler.

Nihayet ordu içindeki sahâbîye (hürmeten zafer kapısı) açılır. Sonra bir zaman daha gelir. Onlara da:

— İçinizde Peygamber'in sahâbîlerine yoldaşlık eden kişi var mıdır? Diye sorulur. Bu soranlara da:

— Evet, vardır! Diye cevâb verilir ve zafer yolu açılır. Sonra (üçüncü) bir zaman daha gelir. (Yine harb edilir). Onlara da:

— İçinizde Peygamber'in sahâbîlerinin sahâbîsiyle sohbet eden kimse var mıdır? Diye sorulur. Bu defa da:

— Evet vardır! Denilir. Ve yine feth verilir".