24- Harbde Yiğitlik Ve Korkaklık Bâbı2857 Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) insanların en güzeli, en yiğidi ve cömerdi idi. Yemîn olsun bir gece Medîne halkı düşman baskınından korkmuştu da Peygamber (Ebû Talha'ya âid Mendûb adlı durgun ve çıplak) bir atın üstüne atlayarak (düşman sesinin geldiği tarafa sürmüş), Medîneliler'i geride bırakıp hepsinin önüne geçmişti. Yine Enes: Rasûlüllah'ın altında o durgun atı biz bir derya bulduk (yani: bir derya olmuş da su gibi akıyor bulduk) 2858 Cubeyr ibn Mut'ım'ın oğlu Muhammed şöyle demiştir: Bana Cubeyr ibn Mut'ım (radıyallahü anh) şöyle haber verdi: Kendisi Rasûlüllah'ın maiyyetinde yol aldığı ve Rasülullah beraberinde bir takım insanlar olduğu hâlde Huneyn (seferin)den döndüğü sırada (bir takım bedevî) insanlar Rasûlüllah'a takılmış, ondan ganimet istiyorlardı. Hattâ onlar Rasûlüllah'ı semure (denilen dikenli bir) ağacın altına sığınmaya mecbur etmişlerdi de, o ağac (ın iri dikenleri) Rasûlüllah'ın ridâsını çekip kapmıştı. Bu sebebden Peygamber bir müddet orada durmuş ve: — "Bana ridâmı veriniz! Eğer benim şu iri dikenli ağacın dikenleri sayısınca ganimet devesi ve sığırım olaydı, muhakkak ben onları aranızda taksim ederdim. Sonra sizler beni ne bir cimri, ne yalancı, ne de korkak bulurdunuz" buyurmuştur. |