9- Yüce Allah'ın: "Şayet çocuğunuz varsa terikenizden sekizde biri, edeceğiniz vasiyyet ve borcun (ödenmesin)den sonra yine onlarındır” (en-nisâ: 12) kavlinin te'vîli bâbıVe Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in, vasiyyetten önce borcun ödenmesiyle hükmettiği rivayet olunuyor. Ve Yüce Allah'ın şu kavli: "Şübhesiz ki Allah, size emânetleri ehline vermenizi... emreder" (en-Nisâ: 58). İşte bu emirden dolayı emâneti yerine ödemek vucûbu gönüllü vasiyyetten daha haklıdır. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de: "Sadaka ancak bol maldan ayrılıp verilir' buyurdu. İbn Abbâs da: Köle ancak efendisinin izni ile vasiyyet eder, demiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de: "Köle, efendisinin malında bir çobandır" buyurdu . 2788 Hakîm ibn Hızâm (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah'tan (dünyalık) istedim, O bana verdi. Sonra kendisinden yine istedim, yine verdi. Sonra bana hitaben şöyle buyurdu: — "Yâ Hakim! Şu mal yeşil, tatlı bir meyvedir. Her kim bu malı nefis cömertliği ile (hırs göstermeden) alırsa, o malda kendisi için bereket ve meymenet ihsân olunur. Kim de bu malı hırs ile alırsa, o malda alan için bereketlilik olmaz- O hırslı kimse dâima yiyen ve doymayan bir kimse olmuştur. (Veren) yüksek el, (alan) alçak elden hayırlıdır". Hakîm dedi ki: Ben: — Yâ Rasûlallah! Seni hakk peygamber gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyâdan ayrılıncaya kadar Sen'den başka hiçbir kimseye, hiçbir şey için elimi uzatmam, dedim. (Hakîkaten) Ebû Bekr (halifeliği zamanında) Beytu'l-mâl'deki hakkını vermek için Hakîm'i da'vet etmiş, fakat Hakîm, Ebû Bekr'in bu atıyyesini kabulden çekinmiştir. Sonra Omer de hakkını vermek için çağırmış; ondan da atıyye almaktan çekinmiştir. Bundan sonra Omer (sahâbîlerin toplantısında): — Ey müslümânlar topluluğu! Ben harâc ve ganîmet malından Allah'ın kendisine taksim eylemiş olduğu hakkını kendisine vermek için arz ediyorum. O ise bunu almaktan çekiniyor! dedi. Ve (hakîkaten) Hakîm, Rasûlüllah'tan sonra, tâ ölünceye kadar hiç kimseden bir şey almamıştır. 2789 ez-Zuhrî dedi ki: Bana Salim, babası İbn Omer'den; O da babası Omer (radıyallahü anh) 'den haber verdi ki, o şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan işittim; şöyle buyuruyordu: "Her birerleriniz güdücüdür (yânı elinin altındakileri iyi korumakla vazifelidir) ve her birerleriniz idaresi altındakilerden sorumludur. Devlet adamları birer çobandır ve her biri idare ettiklerinden sorumludur. Erkek, ailesi içinde bir çobandır ve idaresi altındakilerden sorumludur. Kadın da kocasının evinde bir çobandır ve o da idaresi altındakilerden sorumludur. Hizmetçi de efendisinin malında bir çobandır ve elinin altındakilerden sorumludur". Râvî Rasûlüllah'ın: "İnsan babasının malında bir çobandır ve elinin altındakilerden sorumludur" buyurduğunu zannediyorum, demiştir. |