7- Nesebler, yaygın süt emme, üstünden zaman geçmiş kadîm ölüm üzerine şehâdet ve süt emme işinde acele etmeyip teenni ile subûtunu araştırmak bâbıVe Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Beni de, Zeyneb'in babası Ebû Seleme'yi de Suveybe Kadın emzirdi" buyurmuştur. 2683 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Eflah -Hicâb Âyeti'nin inmesinden sonra- benim yanıma girmek için benden izin istedi. Ben ona izin vermedim. Bunun üzerine Eflah: Ben senin amcan iken benden perde arkasına mı çekiliyorsun? dedi. Ben: Bu amcalık nasıl oluyor? dedim. O: Sana erkek kardeşim Vâil’in karısı, kardeşimden dolayı meydana gelen sütü içirdi, dedi. Âişe dedi ki: Ben bunu Rasülullah'a sordum. Rasûlüllah: "Eflah doğru söyledi; ona yanına girmesi için izin ver!" buyurdu. 2684 Ibn Abbâs (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hamza'nın kızı hakkında: "O bana halâl olmaz. Nesebden dolayı haram olan, sütten dolayı da haram olur. Hamza'nın kızı, benim sütkardeşim Hamza'nın kızıdır" buyurdu. 2685 Peygamberin zevcesi Âişe (r.anha) şöyle haber vermiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Âişe'nin yanında iken, Âişe, Hafsa'nın evinin önünde izin isteyen bir erkek sesi işitti. Âişe dedi ki: Ben: — Yâ Rasûlallah! Ben onu Hafsa'nın süt amcası Fulân kimse zannediyorum, dedim. Âişe dedi ki: — Yâ Rasûlallah! Bu senin evine girmek için izin isteyen bir adamdır, dedim. Rasûlüllah da: — "Ben de onu Hafsa'nın süt amcası Fulân kimse sanıyorum" dedi. Âişe, Rasülullah'a hitaben: — Âişe'nin sütten dolayı amcası olan Fulân kimse hayâtta olsaydı, benim yanıma girebilecek miydi? diye sordu. Buna cevâb olarak Rasûlüllah: — "Evet girebilirdi. Çünkü süt, doğum ve nesebin haram kıldığı her şeyi haram kılar" buyurdu. 2686 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Bir gün yanımda bir adam otururken Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) içeriye girdi ve: — "Yâ Âişe! Bu zât kimdir?" dedi. Ben: — Bu benim sütten dolayı kardeşimdir, dedim. Peygamber de: — "Sütkardeşlerinizin kim olduğunu iyi düşünüp dikkat ediniz. Çünkü süt emme ancak açlıktan olur" buyurdu. Bu hadîsi Sufyân'dan rivayet etmekte Abdurrahmân ibnu Mehdî, Muhammed ibn Kesîr'e mutâbaat etmiştir. |