Geri

   

 

 

 

İleri

 

7- Bir adam kendi kölesi için, onu hürriyete kavuşturmaya niyet ederek "O Allah için (hürdür)" dediği zaman (bu sahihtir). Ve hürriyete kavuşturmada şâhid getirme.

2571 Ebû Hureyre, kölesiyle beraber İslâm'a girmek isteyerek (Yemen'den Medine'ye) yönelip gelirken, bu iki yolcudan her biri yolu şaşırıp birbirinden ayrı düşmüştü. Bundan sonra (günün birinde) Ebû Hureyre Peygamber'in beraberinde oturduğu sırada, köle çıkageldi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen:

— "Yâ Ebâ Hureyre! Şu kölendir. Sana gelmiştir" buyurdu.

Ebû Hureyre de:

(Yâ Rasûlallah!) Ben de seni şâhid yapıyorum ki, o köle muhakkak (Allah için) hürdür, dedi ve içinde Medine'ye ulaştığı vakti söylerken şu beyti inşâd etti:

Yâ leyleten min tulihâ ve anâiha alâ ennehâ min dâreti'l-küfri necceti (Ey sefer gecesi! Uzunluğundan, yorgunluk ve meşakkatinden Allah'a sığınırım. Maamâfîh bu meşakkatli uzun gece küfür yurdundan beni kurtarmıştır.)

2572 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Ben (islâm'a girmek isteyerek) Medine'ye Peygamber'in huzuruna geldiğim zaman (yolda söylediğim) şu şiiri inşâd ettim:

Yâ leyleten min tûlihâ ve anâihâ Ala ennehâ min dâreti'l-küfri necceti.

Ebû Hureyre dedi ki: Bana âid olan bir köle yolda benden kaçmıştı. Ebû Hureyre dedi ki: Peygamber'in huzuruna geldiğim zaman O'nunla İslâm üzerine bey'atlaştım. Ben Peygamber'in yanında bulunduğum sırada ansızın o köle çıkageldi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) hemen bana hitaben:

— "Yâ Ebâ Hureyre! Şu senin kölendir!" buyurdu. Ben de:

— O, Allah rızâsı için hürrdür, dedim ve o köleyi âzâd eyledim. Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: Ebû Kurayb, Ebû Usâme'den yaptığı rivayetinde: ("O, Allah rızâsı içindir" dedi de) "Hürrdür" sözünü söylemedi.

2573 Bize İbrâhîm ibn Humeyd, İsmail'den; o da Kays'tan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ebû Hureyre (radıyallahü anh) İslâm'a girmek isteyerek kölesiyle birlikte Medine'ye yönelip gelirken, bu iki yolcudan her biri yolu şaşırıp kendi yol arkadaşından ayrı düştü. Hadîsin gerisi yukarıda geçen lâfız iledir. Sonunda da: Muhakkak ben seni şâhid yapıyorum ki, o köle Allah içindir, demiştir.