5- Ortaklar arasındaki ortak mal ve metâ'ların âdilce bir kıymetle kıymetlerini tayin eylemek bâbı2532 İbn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Her kim ortak kölesinden kendisine âid payını âzâdlarsa -râvî aynı ma'nâda olan "şirken” yahut "nasîben" kelimelerinden hangisini söylediğini terdîd ile bildirerek- âzâd edici, kölenin âdilâne bir kıymette (ta'yîn olunan) bedelinin tutarına mâlik bulunursa, köle (tamamen) âzâd edilmiştir. Eğer âzâd edici bu servete mâlik bulunmazsa, köleden âzâd ettiği, kendine isabet eden hissesini âzâd etmiş olur". Hadîsi Nâfi'den alan râvî Eyyûb: "Köleden âzâd ettiği mikdâr âzâd olur" sözü Nâfî'den gelmiş bir söz mü, yahut Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'den gelen hadîsin içinde bir söz mü, bilmiyorum, demiştir. 2533 Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den (şöyle demiştir): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Herkim kölesinden olan hissesini âzâdetse, o kimseye kendi malından (kalan kıymetini vererek) köleyi tamamen kölelikten kurtarması vâcib olur. Şayet âzâd edicinin malı yoksa kölenin âdilâne kıymeti takdir olunur. Sonra köle (diğer ortağın payını kazanmak için) meşakkatsiz olarak çalıştırılır". |