Geri

   

 

 

 

İleri

 

10- Üzerinde haksız alınmış bir şey bulunan kimse, bu şeyi hak sahibine helâl ettirmeğe kalksa, (helâl ettirmenin sahîh olması için) yaptığı zulmü beyân eder mi? (Yahut etmez mi?) bâbı

2489 Ebû Hureyre (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Üzerinde (bir dîn) kardeşinin nefsine yahut malına tecâvüzden doğmuş bir hakk bulunan kimse, dînâr ve dirhem bulunmayacak (kıyâmet günün)den evvel, bugün dünyâda mazlumdan o hakkı bağışlamasını istesin. (Helâllaşılmadığı takdirde) zâlimin sâlih ameli bulunursa, ondan zâlimin zulmü miktârı alınır (da mazluma verilir). Eğer zâlimin haseneleri bulunmazsa, mazlumun seyyielerinden alınıp zâlim üzerine yükletilir".

Ebû Abdillah el-Buhârî şöyle dedi: İsmâîl ibn Ebî Uveys: Makburî ancak kabirler tarafına inmiş olduğu için bu isimle isimlendirildi, dedi.

Ebû Abdillah dedi ki: Ve seneddeki Saîd el-Makburî (123), Leys oğulları'nın âzâdlısıdır. O Saîd ibnu Ebî Saîd'dir. Ebû Saîd'in ismi ise Keysân'dır.