Geri

   

 

 

 

İleri

 

11- Havuz yahut kırba sahibinin kendi suyuna herkesten daha haklı olduğu görüşünde olan kimse bâbı

2406 Sehl ibn Sa'd (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah'a bir bardak getirildi, O da bundan içti. Sağında sahabelerin en genci olan bir oğlan bulunuyordu. Yaşlılar da solunda idiler. Bu vaziyette Rasûlüllah:

— "Ey delikanlı! Bardaktan kalanı yaşlılara vermem için bana izin verir misin?" dedi.

Bunun üzerine o genç sahâbî:

— Yâ Rasûlallah, ben Sen'den gelen nasibimi hiçbir kimseye ihsan edici değilim, dedi de, Rasûlüllah bardakta kalanı bu gence verdi

2407 Muhammed ibn Ziyâd şöyle demiştir: Ben Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den işittim; Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Nefsim elinde olan Allah'a yemîn ederim ki (kıyâmet gününde) ben bir takım adamları, yabancı devenin havuz başından kovulup uzaklaştırıldığı gibi, muhakkak havuzumdan kovacağım".

2408  İbn Abbâs (radıyallahü anhüma)şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Allah İsmâîl Peygamber'in annesi Hâcer'e rahmet etsin! Hâcer Zemzem suyunu (ilk çıkışında) kendi hâline bıraksaydı (yahut da şöyle dedi: Sudan avuçlamasaydı) elbette Zemzem akıcı bir pınar hâlinde kaynar dururdu. Bir müddet sonra Cürhüm kabilesi geldi de bunlar Zemzem'in sahibesi bulunan Hâcer'e:

— Senin yanına konup mekân tutmamıza izin verir misin? dediler.

Hâcer bunlara:

— Evet, izin veririm; fakat bu suda sizin mülkiyet hakkınız olmamak şartıyla, dedi.

Cürhümlüler de:

— Evet, Zemzem'de mülkiyet hakkımız olmamak üzere, dediler".

4909  Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'den: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi vardır ki kıyâmet gününde Allah onlara kelâm etmez, onlara bakmaz:

a -Metâ'ına revâc vermek için, müşterinin verdiğinden daha fazla bedel vermiş olduğuna yalancı olarak yemîn eden kimse.

b-Müslümân bir kimsenin malını koparmak için ikindiden sonra yalan bir yemîn ile yemîn eden kimse.

c-Fazla suyu (susuzlardan) men' eden kimse. Allah ona (kıyâmet gününde):

— Bugün ben fadl ve ihsanımı senden men' ediyorum. Nitekim sen (vaktiyle) ellerinin i'mâl etmediği suyun fazlasını (susuzlardan) men' etmiş idin! Buyurur".

Râvî Alî ibnu'l-Medînî şöyle dedi: Bize Sufyân ibn Uyeyne, bir kerre olmayarak Amr ibn Dinar'dan tahdîs etti ki, kendisi Ebû Salih'ten işitmiştir. Ebû Salih Zekvân es-Semmân bu hadîsi Peygamber'e ulaştırıyordu (yani hadîs mürsel değil, merfû' bir hadîstir).