Geri

   

 

 

 

İleri

 

85-Yaş meyvelerin, salâhları meydana çıkmadan önce satılmalarının hükmü bâbı

2232 Ve îmâm Leys ibn Sa'd, Ebu'z-Zinâd Zekvân'dan söyledi ki, Urve ibnu'z-Zubeyr, Harise oğulları'ndan olan Sehl ibnu Ebî Haşmete el-Ensârî'den tahdîs eder idi. O da Zeyd ibn Sâbit'ten tahdîs etmiştir. Zeyd ibn Sabit (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.) zamanında bâzı insanlar henüz olgunlaşmamış yaş hurmaları (ağaç üstünde tahmin ederek) alırlar, satarlardı. Bu insanlar mahsûlü kesip de hakları ödeşmeleri zamânı gelince, müşteri: Mahsûle duman dokundu;. Her hangi bir hastalık isabet etti; korukları bozup dökülmelerine sebeb olan bir hastalık geldi; meyvelere bir takım âfât ve ayıplar arız oldu diyerek, bu hastalıklar sebebiyle da'vâya ve husûmete girişirlerdi. Rasûlüllah'ın huzurunda bu konudaki da'vâ ve husûmetler çoğalınca, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.): "Mademki siz erişilmemiş mahsûlün alışverişini bırakmayarak davâlaşmaya düşüyorsunuz. Bir daha hurma meyvesini ağaç üstünde salâhı meydana çıkıncaya kadar alıp satmayınız" buyurdu.

Zeyd ibn Sabit devamla: Rasûlüllah'ın bu nehyi, meşveret mâhiyetinde idi. Bununla halk arasında bu nevi' alın satım yüzünden meydana gelen husûmetin çokluğuna işaret ediyordu, demiştir.

Hadîsin râvîlerinden Ebu'z-Zinâd: Zeyd ibn Sâbit'in oğlu Hârice (ki Yedi Fakîh'ten biridir), bana: Bâbam Zeyd ibn Sabit, Süreyya yıldızı doğuncaya ve böylece mahsûlün sarısı kırmızısından seçilinceye kadar kendi arazîsinin meyvelerini satmazdı, diye haber verdi, demiştir.

2233-Ebû Abdillah el-Buhârî dedi ki: Bu hadîsi Alî ibnu Bahr (234) rivayet edip, sened şöyle dedi: Bize Hakkâm tahdîs edip şöyle dedi: Bize Anbese, Zekeriyyâ'dan; o da Ebu'z-Zinâd'dan; o da Urve'den; o da Sehî ibn Ebî Haşmete el-Ensârî'den; o da Zeyd ibn Sâbit'ten.

2234  Bize İmâm Mâlik, Nâfi'den; o da Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) ’den haber verdi ki, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.) yaş meyveleri salâhları meydana çıkıncaya kadar satmaktan nehyetmiş, bundan satıcıyı da, satın alıcıyı da nehyeylemiştir.

2235 Enes (radıyallahü anh)'ten (şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.), meyvesi alacalanıncaya (kızarıncaya) kadar hurma ağacının meyvelerinin satılmasını nehyetti.

Ebû Abdillah el-Buhârî: Hadîsteki "Hattâ tezhuve" lâfzıyle "Alacalanıncaya (kızarıncaya) kadar" demek istiyor, dedi.

2236 Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.) meyve (koruğu) renklenmeye başlamadıkça satılmasını nehyetti, demiştir. Hadîsin râvîlerinden biri tarafından: Meyve nasıl "Tuşakkıhu" eder? Diye soruldu. Râvî Saîd ibn Minâ yahut Câbir: Meyve, nev'ine göre kızarmağa yahut sararmağa başlar da böylece ondan yenilmek devri girer, demiştir.