73- Bâb: Şahıs alışveriş akdinde halâl olmayan bir takım şartlar koyduğu zaman (satış nasıl olur; yani bu şartlar akdi bozar mı, bozmaz mı)?2208 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Berîre bana geldi ve: — Ben sâhiblerimle dokuz ûkıyye (yani 360 dirhem), her senede bir ûkıyye (yani 40 dirhem ödemek) üzere hürriyetimi onlardan satın alma akdine giriştim. Bunun için bana yardım et! Dedi. Ben de Berîre'ye: — Eğer sâhiblerin bu bedeli onlar için hazır etmemi ve sen hürriyete kavuştuktan sonra hükmî hısımlığının bana âid olmasını isterlerse, bu bedeli ben bir defada öderim, dedi. Bunun üzerine Berîre sahiblerine gitti ve onlara benim teklîfimi söylemiş. Fakat onlar buna yanaşmamışlar. Berîre onların yanından dönüp geldiğinde Rasûlüllah Âişe'nin yanında oturuyordu. Berîre Âişe'ye: — Senin sözlerini onlara arzettim, kabul etmediler. Bu akid için hükmî hısımlığın kendilerine âid olmasını şart kılıyorlar, dedi. Peygamber, Berîre'nin bu sözlerini işitti. Ben Âişe de mes'eleyi Peygamber'e haber verdim. Bu haber verme üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.) Âişe'ye: — "Berîre'yi onlardan al, istedikleri hükmî hısımlığı da onlar lehine şart kıl. Hükmî hısımlık (hukûkan) ancak hürriyete kavuşturana âiddir" buyurdu. Âişe de Berîre'yi bu suretle satın aldı (hürriyete kavuşturdu). Sonra Rasûlüllah insanlar içinde ayağa kalktı. Allah'a hamd ve sena etti. Sonra "Amma ba'du “Sözün bundan sonrasına gelince şudur" diyerek, şöyle hitabe yaptı: — "Bir takım adamlara ne oluyor ki, onlar Allah'ın Kitabı'nda bulunmayan şartlar ileri sürüyorlar, Allah'ın Kitâbı'nda bulunmayan herhangi bir şart, yüz kerre şart kılınmış olsa da muhakkak surette bâtıldır, Allah'ın hükmü uyulmaya en haklı, Allah'ın öğrettiği şart da en sağlam ve en güvenilecek şarttır. Hükmî hısımlık ancak hürriyete kavuşturan kimseye âiddir". 2209 Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Mü'minlerin anası Âişe bir câriye satın alıp, onu hürriyete kavuşturmak istedi. Cariyenin sâhibleri: Biz bu cariyeyi sana, onun velâ hakkı (yani hükmî hısımlığı) bize âid olmak şartı üzere satarız, dediler. Âişe onların bu şartını Rasûlüllah'a zikretti. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.): Âişe'ye: "Onların bu (bâtıl) şartı, senin velâ (yani hukukî hısımlık) hakkına mâni' olmaz. Çünkü velâ hakkı ancak hürriyete kavuşturan kimseye âiddir" buyurdu. |