4- Bâb: İhrâmlı olan, ihrâmsız kişiye avı öldürmesi hususunda (Fiil Veya Sözle) yardım etmez1854 Bize Salih ibnu Keysân, Ebû Katâde'nin himayesinde bulunan Ebû Muhammed Nâfi'den tahdîs etti. Ebû Muhammed Nâfi', Ebû Katâde'den şöyle dediğini işitmiştir: Bizler Medîne'den üç merhale uzaklıkta bulunan el-Kaaha mevkiinde, Peygamber'in beraberinde idik. H ve yine bize Alî ibnu Abdillah tahdîs edip şöyle dedi: Bize Sufyân ibn Uyeyne tahdîs edip şöyle dedi: Bize Sâlîh ibn Keysân, Ebû Muhammed'den; o da Ebû Katâde (radıyallahü anh)'den tahdîs etti, o şöyle demiştir: Bizler Peygamber'in beraberinde el-Kaaha mevkiinde bulunuyorduk. Bizlerden kimimiz ihrâmlı, kimimiz ihrâmsız idi. Arkadaşlarımı gördüm ki, onlar birbirlerine bir şey gösteriyorlar. Ben de baktım ve bir yaban eşeğiyle karşılaştım. Râvî dedi ki: Ebû Katâde'nin kamçısı düştü. Oradakiler: — Bizler sana o av üzerine hiçbir şeyle yardım etmeyiz; çünkü bizler ihrâmlıyız, dediler. Bu söz üzerine ben kendim bir şeyle o kamçıya uzandım ve onu yerden aldım. Sonra ben taş tepenin arkasından yanaşıp yaban eşeğine geldim ve onu vurup öldürdüm. Akabinde onu arkadaşlarıma getirdim. Onların bâzıları "Bunu yiyiniz" dediler. Bâzıları da "Yemeyiniz!" dediler. Bunun üzerine ben Peygamber'in yanına geldim. Peygamber önümüzde idi. Peygamber'e (ihrâmlının bunu yemesi caiz olur mu diye) sordum. Peygamber: — "Onu yiyiniz; o halâldir" buyurdu. Sufyân dedi ki: Amr ibn Dînâr bize: Sizler Salih ibn Keysân'a gidin de bu mes'eleyi ve diğer şeyleri ondan sorun; Salih ibn Keysân Medine'den, buraya, yani Mekke'ye bizim yanımıza geldi, dedi. |