Geri

   

 

 

 

İleri

 

7- Yüce Allah'ın "Ya Sadakadan.. " (el-bakara: 196) kavli (nin tefsiri) bâbı

Bu sadaka, altı miskîni doyurmaktır.

1846 Bana Mucâhid tahdîs edip şöyle dedi: Ben Abdurrahmân ibnu Ebî Leylâ'dan işittim, o şöyle dedi: Ka'b ibnu Ucre (radıyallahü anh) tahdîs edip şöyle dedi: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Hudeybiye'de benim baş ucumda durdu. O sırada başımdan bitler düşüyordu. Rasûlüllah:

— "Başındaki haşereler sana eza veriyor mu?" buyurdu. Ben:

— Evet, ezâ veriyor! Dedim. Rasûlüllah:

"Öyleyse başını tıraş et - yahut tıraş et” buyurdu. Ka'b: İşte bu "Artık içinizden kim hasta olur, yahut başından bir eziyeti bulunursa, ona oruçtan yahut sadakadan, yahut da kurbândan (biriyle) fidye vardır..." (el-Bakara: 196) âyeti benim hakkımda indi, dedi.

Peygamber bana:

"Üç gün oruç tut, yahut altı fakir arasında bir ferak ( = onaltı rıtl) sadaka ver, yahut kolay gelen bir hayvanı kurbân et" buyurdu.