Geri

   

 

 

 

İleri

 

37- Yüce Allah'ın: "... Bu, ailesi Mescid-i Harâm'da bulunmayanlara âiddir. Allah'tan ittikaa edin ve bilin ki Allah, cezası cidden çetin olandır" (el-Bakara: 196) Kavlinin Tefsiri Bâbı

1597- Ve Ebû Kâmil Fudayl ibnu Huseyn el-Basrî (237) şöyle de­di: Bize Ebû Ma'şer tahdîs etti. Bize Usmân ibnu Gıyâs, İkrime'den tahdîs etti ki, İbn Abbâs (radıyallahü anh), hacc nıut'a'sından sorulduğunda o şöyle dedi: Veda Haccı'nda Muhacirler, Ensâr ve Peygamber'in zevceleri ihrama girip telbiye ettiler. Biz de ihrama girip telbiye ettik. Mekke yakınına geldiğimiz zaman Rasûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem):

"Hedy kılâdeleyip beraberinde getirmiş olanlar müstesna, hacc niyetiyle yaptığınız ihram ve telbiyelerinizi umreye çeviriniz!" buyurdu.

Bizler Beyt'i tavaf, Safa ile Merve'yi sa'y edip (ihramdan çık­tık), kadınlara geldik ve âdetimiz olan dikişli elbiseleri giydik. Rasûlullah:

"Kurbanlığa kılâde ve nişan takmış olan kimselere, kurbân varacağı yere ulaşıncaya (yani Minâ'da kesilinceye) kadar ihramın ha­ram kıldığı şeylerden hiçbiri halâl olmaz" buyurdu.

Sonra bizlere zu’l-hiccenin sekizinci terviye günü öğlenin ardından hacc için ihrama girmemizi emretti. Nihayet biz Arafat'ta vak­fe, Müzdelife'de geceleme, bayram günü Minâ'da cemre atma ve tıraş gibi hacc rmenseklerini bitirip de akabinde Mekke'ye geldiğimiz, Beyt'i tavaf, Safa ile Merve arasım sa'y ettiğimiz zaman, artık bizim haccımız tamâm olmuş ve üzerimize kurbân vâcib gelmiştir. Nitekim Yü­ce Allah şöyle buyurdu:

"... Kim hacca kadar umre ile fâidelenmek isterse kolayına ge­len bir kurbânı keser. Fakat onu bulamazsa hacc günlerinde (ihrâmlı olarak) üç, döndüğünüz vakit yedi gün olmak üzere oruç tutmak (vâcib olur ki), bunlar tam on gün eder. Bu, ailesi Mescidi Haram 'da bu­lunmayanlara âiddir. Allah'tan ittikaa edin ve bilin ki, Allah, cezası cidden çetin Olandır" (el-Bakara: 196).

Âyetteki "Döndüğünüz” ta'bîri, "Memleketlerinize döndüğünüz zaman" demektir. Kurbân olarak bir davar kâfi gelir. Böy­le yapanlar bir yılda iki büyük İbâdeti, hacc ile umre arasını birleştirmişlerdir. Çünkü Yüce Allah kendi Kitâb'ında hacc ile um­reyi cem' etmeyi indirmiş, Peygamber'i de bunu şeriat ve kaanûn yapmış ve temettu'u Mekke ahâlîsinden başka olan insanlar için mu­bah kılmıştır. Allah: “Bu hüküm, ailesi Mescidi Harâm'da bulun­mayanlara âiddir..." (el-Bakara: 196) buyurdu. Yüce Allah'ın Kitâbı'nda (el-Bakara: 197) zikretmiş olduğu hacc ayları ise, şevval, zu’l-ka'de ve zu’l-hicce'dir. Her kim bu aylar içinde umre ile fâidelenirse, ona bir kurbân kesmek yâhud oruç tutmak vâcib olur .

er-Refes, cinsî münâsebet; el-Fusûkالْ, ma'siyetfer; el-Cidâl ise kav­ga etmek'tir.