Geri

   

 

 

 

İleri

 

32- Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)in zamanında peygamberin ihrama girmesi gibi ihrama girip telbiye eden kimse bâbı

Bu başlıkta zikredilen şekli, İbn Umer (radıyallahü anh), Peygamber'den olmak üzere söyledi

1582 Bize el-Mekkî ibnu İbrâhîm, İbn Cureyc'den tahdîs etti ki, o şöyle demiştir: Atâ şöyle dedi: Câbir (radıyallahü anh) şöyle dedi: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Alî ibn Ebî Tâlib'e (Yemen'den, beraberinde kurbanlık olduğu hâlde Mekke'ye geldiği zaman) girmiş bulunduğu ihramı üzerinde kal­masını emretti. Atâ yâhud Mekkî dedi ki: Câbir bu hadîsinde Surâka'nın sözünü de zikretmişti .

1583 Bize Suleym ibnu Hayyân tahdîs edip şöyle dedi: Ben Mervân el-Asfar'dan işittim ki, Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Alî, Yemen'den (Mekke'ye) Peygamber'in yanına geldi. Peygamber, Alî'ye: "Ne niyetle ihrama girip telbiye ettin?" diye sordu. Alî: Pey­gamber'in ihrama girdiği gibi ihrâmlanıp telbiye ettim, dedi. Peygam­ber: "Benim yanımda hedy (yani kurbanlık) olmayaydı (Mekke'ye varınca ziyaret tavafı ve sa'yden sonra tıraş olup) ihramdan çıkardım" buyurdu.

Ve Muhammed ibnu Bekr İbnu Cureyc'den şunu ziyâde etti: Enes dedi ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), Alî'ye: "Yâ Alî! Sen ne niyetiyle ihrama gi­rip telbiye ettin?" diye sordu. Alî: Peygamber'in ihram ve telbiye ettiği gibi, dedi. Peygamber: "Öyleyse sen Beyt'e kurbanlık hediye et ve şu hâlinde olduğun gibi ihrâmlı olarak kal" buyurdu .

1584- Bize Muhammed ibnu Yûsuf tahdîs edip şöyle dedi: Bize Sufyân es-Sevrî, Kays ibn Müslim'den; o da Târik ibn Şihâb'dan tahdîs etti ki, Ebû Mûsâ (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) -Veda Haccı'ndan evvel- beni Yemen'deki bir kavme vazife ile göndermişti. Yemen'­den dönüşümde Peygamber'e Bathâ'da ihrâmlı olarak kavuştum. Peygamber bana:

"Ne niyetiyle ihrâmlandın?" diye sordu. Ben de:

— Peygamber'in ihrama girişi gibi ihrâmlanıp telbiye ettim, dedim. Peygamber yine:

— "Beraberinde herhangi bir hedy var mı?" dedi. Ben:

— Hayır, yoktur, dedim.

Bunun üzerine bana tavaf ve sa'y etmemi emretti. Ben de Beyt'i tavaf, Safa ile Merve arasını da sa'y ettim. Sonra Peygamber ihram­dan çıkmamı emretti. Ben de ihramdan çıktım. Akabinde kavmimden bir kadının yanına geldim. O kadın başımı taradı yâhud başımı yıka­dı.

Umer (Halifeliği zamanındaki bir hacc mevisiminde Mekke'ye) geldi ve şöyle dedi: Allah'ın Kitâbı'nı alırsak, o bize (başlama aka­binde umre ile haccı) tamamlamamızı emrediyor. Yüce Allah: "Haccı da, umreyi de Allah için tam yapın.." (el-Bakara: 196) buyurdu. Eğer Peygamber'in sünnetini alırsak, o da kurbânı kesinceye kadar ihrama dan çıkmamıştır .