59- Kim meyvelerini yahud meyveli hurma ağacını yahud ekinli arazisini yahud ekinini onda bir veya sadaka- (yani zekât ) vâcib olduğu halde satar da, bu sattığı mahsüllerden dolayı, kendisine tahakkuk etmiş olan zekât borcunu başka malından öderse, yahud sadaka (yani zekât) vâcib olmadığı halde mahsülünü satarsa (bu satışı caiz olur) bâbıVe Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: "Ağaç üzerindeki meyveleri, âfetlerden salâha ulaşmaları meydana çıkıncaya kadar satmayınız" kavli Bâbı. Buhârî dedi ki: Binâenaleyh Peygamber, meyvelerin salâhı meydana çıkmasından sonra satılıp alınmasını hiç kimseye men' etmemiş ve (yine: "Meyvelerin salâhı meydana çıkıncaya kadar.." sözü umûmî olduğundan dolayı) kendisine zekât vâcib olanı, zekât vâcib olmayandan ayırıp, husûsîleştirmemiştir. 1510 Bana Abdullah ibnu Dînâr haber verip şöyle dedi: Ben İbnu Omer (radıyallahü anh) 'den işittim: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), salâhı meydana çıkıncaya kadar meyve alım satımını nehyetti (dedi). İbnu Omer, meyvenin salâhının mâhiyeti sorulduğu zaman: Olgunlaşıp âfete uğraması ihtimâlinin gitmesine kadar demektir, dedi. 1511 Bana Hâlid ibnu Yezîd, Atâ ibnu Ebî Rebâh'tan; o da Câbir ibn Abdillah (radıyallahü anh)'tan tahdîs etti ki, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), meyvelerin olgunlaşıp salâhları meydana çıkıncaya kadar alım satımlarını nehyetmiştir. 1512 Bize Kuteybe ibn Saîd, Mâlik'ten; o da Humeyd (et-Tavîl)'den; o da Enes ibn Mâlik (radıyallahü anh)'ten tahdîs etti ki (o, şöyle demiştir): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Hurma koruğunun izhâ (denilen alacalanma) devrine girinceye kadar hurma satışını nehyetti. "İzhâ devrine girinceye kadar" demek, kızarıp renkleninceye (yani alacalanıncaya) kadar demektir, dedi. |