Geri

   

 

 

 

İleri

 

20- Bâb: (Kıyamdan Âciz Olan Kimse) Namaza oturarak başladıktan sonra sıhhat bulsa yahut bedeninde bir hafiflik hissetse, namazın kalan kısmını ayakta tamamlar (yeni baştan kılmaz)

Ve Hasen Basrî: "Hasta dilerse iki rek'at ayakta, iki rek'atı da oturarak kılabilir" demiştir.

1126  Bize Mâlik, Hişâm ibn Urve'den; o da Bâbası Urve ibnu'z Zubeyr'den; o da mü'minlerin annesi Âişe'den haber verdi. Âişe, Urve'ye: Allah Elçisi'nin gece namazını yaşı kemâle eresiye kadar hiçbir vakit oturarak kıldığını görmediğini, (yaşı ilerleyince de) Kur'ân'ı oturarak okur olduğunu, tâ rukû'a varmak isteyince kalkıp otuz âyet yahut kırk âyet kadar okuyup sonra rukû'a varır olduğunu haber vermiştir.

1127 Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oturarak namaz kılardı. Şöyle ki: Oturduğu hâlde kıraati okur, kıraatinden otuz yahut kırk âyet kadar kalınca ayağa kalkar ve ayakta iken o mıkdâr âyetleri de okur, sonra rukû'a, daha sonra da secdeye varırdı. Sonra ikinci rek'atta da evvelkisi gibi yapardı. Namazını bitirince bakardı; eğer ben uyanık olursam, benimle konuşurdu; şayet uyumakta isem, yan üstü uzanırdı.