3- Yağmursuz kaldıkları zaman insanların imamdan (yani en büyük âmirlerinden) yağmur duası yapmasını istemeleri bâbı1016 Bize Abdurrahmân ibnu Abdillah, Bâbası Abdullah ibnu Dinar'dan tahdîs etti. O şöyle demiştir: Ben Abdullah İbn Omer'i, Ebû Tâlib'in şu şiirini mesel edinerek okuduğunu işittim: (Hey Bâbasız, ırz ve harîmi himaye eden, kötü sözlü olmayıp kimseye de yük teşkîl etmeyen bir efendiyi bir kavmin terk etmesi nedir? O öyle bir seyyiddir ki, bembeyazdır; yüzü suyu hürmetine bulutlardan yağmur istenir; yetimlerin yediricisi, dulların koruyucusudur). 1017-Ve Omer ibn Hamze şöyle dedi : Bize Salim, Bâbası İbn Omer'den tahdîs etti. O şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in (Medine'de minbere çıkıp) yağmur duası yaptığını ve daha inmesine mahal kalmadan olukların gürül gürül coşup aktığım görünce, Rasûlüllah'ın mübarek yüzüne baka baka o ma'lûm şâirin: Ve ebyadu yusteskaa'l -gamâmu bi-vechihi Simâlu'l-yetâmâ, ısmetun li’l-erâmili...sözünü nice defalar hatırlamışımdır. (Râvî Abdullah ibn Dînâr el-Adevî dedi ki:) Bu söz Ebû Tâlib'in sözüdür. 1018 Bize Muhammed ibnu Abdillah el-Ensârî tahdîs edip şöyle dedi; Bana Bâbam Abdullah ibnu’l-Musennâ, Sumâme ibnu Abdillah ibni Enes'ten; o da Enes ibn Mâlik'ten olmak üzere tahdîs etti ki, halk yağmursuz kalıp kıtlığa uğradıkları zaman, Omer ibnu’l-Hattâb (Peygamber'in amucası) Abbâs ibnu'l-Abdilmuttalib'i vesîle edinerek yağmur duası yapar ve duada: "Yâ Allah, bizler Peygamber'imizi vesîle edinerek Sen'den niyazda bulunurduk da, Sen bize yağmur ihsan ederdin. (Şimdi de) Peygamber'imizin amucasını vesîle edinerek Sen'den niyaz ediyoruz; bize (yine) yağmur ihsan eyle" der idi. Râvî Enes: (Bu duanın akabinde) kendilerine yağmur ihsan olunurdu, demiştir. |