Geri

   

 

 

 

İleri

 

8- Hutbe Bayram Namazından Sonradır Bâbı

970  İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Ben Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile Ebû Bekr, Omer ve Usmân (Allah onlardan râzî olsun) ile birlikte bayram namazında hâzır bulundum. Bunların hepsi de namazı hutbeden evvel kılarlardı.

971 İbn Omer (radıyallahü anh): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem), Ebû Bekr, Omer (radıyallahü anh) her iki bayram namazını hutbeden evvel kılarlardı, demiştir.

972  İbn Abbâs radıyallahü anhüma şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ramazân bayramı günü yalnız iki rek'at namaz kıldırdı; ondan evvel de, sonra da hiçbir namaz kılmadı. Sonra yanında Bilâl olduğu hâlde kadınların bulundukları yere geldi, onlara sadaka vermeyi emretti. Kadınlar atmaya başladılar. Kadın taifesi artık halkalarını, gerdanlıklarını (Bilâl’in eteği içine) atıyor, atıyordu.

973 el-Berâ ibn Âzib (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmamızdır. Ondan sonra evlerimize dönüp kurbân kesmemizdir. Her kim böyle yaparsa, bizim sünnetimize uygun iş yapmış olur. Her kim de namazdan evvel boğazlarsa, bu yalnız ehline takdim ettiği bir et demek olup, kurbân ibâdeti ile hiçbir münâsebeti yoktur". Rasûlüllah'ın bu sözleri üzerine Ensâr'dan Ebû Burde ibnu Niyâr denilen bir zât:

— Yâ Rasûlallah! Ben (davarımı namaza gelmeden önce) kesmiş bulundum. Bende yaşına girmiş keçiden daha iyi bir çepiş vardır, dedi.

Rasûlüllah ona:

— "Dediğin çepişi onun yerine kurbân et. Lâkin sonra da böylesi hiçbir kimse için kifayet etmiyecek -yahut: kurbân yerine geçmiyecektir"- buyurdu.