Geri

   

 

 

 

İleri

 

140- Namazda iki secde arasında (biraz) beklemek bâbı

826  Mâlik ibnu'l-Huveyris (radıyallahü anh) arkadaşlarına: Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'ın namazını size göstereyim mi? dedi. Bunu söylerken henüz namaz vakti değildi. Mâlik ayakta durdu. Sonra rukû'a varıp tekbîr aldı. Sonra başını kaldırdı. Azıcık durduktan sonra secdeye vardı. Sonra başını kaldırıp azıcık durdu. Ve şeyhimiz Amr ibn Seleme'nin namazı gibi kıldırdı. Râvî Eyyûb Sahtiyanı dedi ki: Amr ibn Seleme, başkalarının yapageldiklerini görmediğimiz bir şeyi yapıyordu. Yani üçüncü ile dördüncü rek'atlar arasında otururdu.

827- Ebû Kılâbe rivayetine devam ederek, Mâlik'in şöyle dediğini haber verdi: Biz Peygamber'in yanına geldik ve bir müddet ikaamet ettik. Bize: "Ehlinizin yanına dönseniz-'Fulân namazı fulân vakitte, fulân namazı da fulân vakitte kılınız. Namaz vakti geldiğinde biriniz ezan okusun, en yaşlınız size imâm olsun"' buyurdu.

828 el-Berâ şöyle demiştir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in rukû'u, iki secde arasındaki oturması birbirine takriben musâvî idi.

829 Enes (radıyallahü anh): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bize nasıl namaz kıldırır idiyse, onu gördüğüm şekilde size namaz kıldırmaktan vazgeçmeyeceğim, dedi. Sabit ibn Eşlem el-Bunânî, namazın ta'rîfi olmak üzere şöyle dedi: Enes, sizi yaparken görmediğim bir şey yapardı: Başını rukû'dan kaldırdığı vakit, gören secde etmeyi unuttu diyecek kadar ayakta dururdu. İki secde arasında da yine gören unuttu diyecek kadar otururdu.