Geri

   

 

 

 

İleri

 

41- Yatsı namazından sonra ilim ve diğer hayırlı işler hususunda uyanık kalıp sohbet etmek bâbı

602 Bize Kurratu'bnu Hâlid tahdîs edip şöyle dedi: Bir gün Hasen' Basrî'yi ders verecek diye bekledik. Bize gelmesi gecikti. Nihayet (mescidden ve dersten) kalkıp gideceği vakit yaklaşınca geldi de: Şu komşularımız bizi çağırdılar, dedi. Sonra Enes'ten şunu rivayet etti: Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Bir gece Peygamber'i hemen hemen gece yarısı oluncaya kadar bekledik. Sonunda geldi ve bize namaz kıldırdı. Sonra bize hutbe îrâd edip şöyle buyurdu:

 "Dikkat edin, şimdi insanlar namaz kılmış ve sonra uyumuşlardır. Siz ise namaz kılmayı beklediğiniz sürece namaz içindesiniz".

Hasen Basrî: Her kavm hayrı gözetleyip bekledikleri müddetçe hayır içindedirler, dedi. Kurre: Hasen'in bu son sözü, Enes'in Peygamber'den rivayet ettiği kelâm cümlesindendir, dedi.

603 ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Abdullah ibn Omer'in oğlu Salim ile Ebû Hasme'nin oğlu Ebû Bekr tahdîs ettiler ki, Abdullah ibn Omer (radıyallahü anh) şöyle demiştir:

Hayâtının sonunda bir gece Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) yatsı namazını kıldırdı. Selâm verdikten sonra ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: “İşte bu gecenizi gördünüz mü? Bundan sonra geçecek yüz senenin başında, bu gün yeryüzünde olanlardan hiçbir kimse kalmayacaktır". İnsanlar Rasûlüllah'ın bu kelâmında (yani onu anlamakta) yanılıp korktular da yüz sene hakkındaki şu ma'lûm dedikodulara (yani yüz sene sonra kıyâmet kopacaktır zann ve korkularına) daldılar. Halbuki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): "Bu gün yeryüzünde olanlardan hiçbir kimse kalmayaçaktır" buyurmakla bu müddetin bu asırda yaşayanları mahvedeceğini haber vermek istemiştir.