13- İkindi namazının vakti bâbı543 Bize Enes ibn Iyâd, Hişâm'dan o da Bâbası Urve'den tahdîs etti. Âişe (r. anha): Rasûluilah (sallallahü aleyhi ve sellem), ikindi namazını güneş Âişe'nin hücresinden çıkmamış hâlde iken kılardı, demiştir. Ve Ebû Usâme, Hişâm'dan: "Güneş Aişe'nin odasından çıkmadan" dedi. 544 Âişe (r.anha): Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ikindi namazını henüz Âişe'nin hücresinde güneş varken ve gölge Âişe'nin hücresinden yükselmeden kılardı, demiştir. 545 Bize Sufyân ibnu Uyeyne, ez-Zuhrî'den; o da Urve'den; o da Âişe'den olmak üzere şöyle haber verdi: Âişe (r. anha): Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), güneş odamda zahirken ve henüz gölge yükselmemişken ikindi namazını kılardı, demiştir. Ve İmâm Mâlik, Yahya ibn Saîd, Şuayb ibn Ebî Hamza ve İbn Ebî Hafsa: "Güneş yükselmeden önce" diye rivayet etmişlerdir. 546 Bize Avf, Seyyar ibn Selâme'den haber verdi. O şöyle demiştir: Ben ve Bâbam, Ebû Berze el-Eşlemi (radıyallahü anh)'nin yanına girdik. Bâbam ona: Rasûlüllah farz yazılmış namazı nasıl kılardı? diye sordu. Ebû Berze şöyle dedi: Rasûlüllah, sizin Ûlâ Namazı diyegeldiğiniz zuhur (yâni öğle) namazını, güneş göğün ortasından batı cihetine kaydığında kıldırırdi. İkindi namazını kıldırır, birimiz namazdan sonra Medine'nin en uzak yerindeki evine dönerdi de güneş henüz dipdiri bulunurdu. (Râvî Seyyar dedi ki:) Ben Ebû Berze'nin akşam namazı ' hakkında söylediği sözü unuttum. Ebû Berze şöyle devam etti: Rasûlüllah, sizin Atame adını vermekte olduğunuz yatsı namazını geri bırakmayı sever, tercîh, ederdi. Bu namazdan evvel uyumayı ve ondan sonra oturup konuşmayı kerîh görürdü, hoşlanmazdı. Sabah namazından da, insan kendi yanında oturanı tanıyacak kadar aydınlık olduğu zaman çıkar ve (bu namazda) altmışla yüz âyete kadar okurdu 547 Enes (radıyallahü anh) şöyle demiştir: Biz ikindi namazını kılardık. Sonra insan Amr ibn Avf oğulları yurduna giderdi de, onları ikindi namazı kılıyorlar bulurdu. 548 Bize Ebû Bekr ibnu Usmân ibnSehl ibn Huneyf haber verip şöyle dedi: Ben Ebû Umâme (Es'ad ibn Sehl)'den işittim, şöyle diyordu : Bir defa Omer ibn Abdilazîz'in arkasında öğle namazını kıldık. Sonra çıkıp Enes ibn Mâlik'in yanına girdik. Biz onu ikindiyi kılıyor hâlde bulduk. Ben ona: Ey amucam, şu kıldığın ne namazıdır? diye sordum. Enes: İkindi namazıdır; bu namaz, vaktiyle beraberinde kılmakta olduğumuz Rasûhıllah'ın namazıdır, dedi. |